8
Yorum
2
Beğeni
4,8
Puan
1526
Okunma

Mekansızı söyleyeceğim şimdi
Eskiydi şiirler ve ölümler eskimişti
Kimsesizlik mi sessizlik mi diye sordu desisekar
Anlamadı önce susmuştu bilmiyordu ki yağmurlar dinmişti
Nar-ı namahdud dedi sonra ifritin uşağına
Sessizliği bıraktılar gecenin ortasına
Istırabını bin melek söyledi ıslahını bin iblis
Zayi olmuştu avuçlarında zalam-ı zamir
Davullar vuruldu sonra mavzerler patladı
Önce insandı faili meçhul ölümlü
Sonra
Yok dediler adına
Bütün şehri yarları suspus ederek
Ardından katil denildi şiirin sahibine
El pençe divan dururken
Dilleri kesilmiş hırıltılı köleler
Uzak dedi söylediğinin ismine
Hem de ne uzak
Şehirler arası bir otobüsün ter kokan koridorlarında bırakmıştı
Ruhunu
Sonrasında adı icat edilmemiş
Tren garlarında keşfetmişti
Felaketini
Olmadı
Şehir hatları vapurlarına adım attığında
Ölümlü devriyeler
Ölümsüz yalanlara devretmişti mesleği
Sınırı aşmıştı
Sustu
Önce kendi sustu zannetti çocuk
Beklide susturuldu
Kimsesizlik dedi sonra aklınca
Öyle ki
Uzattığında ellerini
Uzanmış gecenin saçlarına
İsterik bir söylence düştü en karanlık yıldızdan
Titreyişleri dinmemiş avuçlarına
Sus dedi
Sustu sonra
Çocuk sustu
Sonra dindi şiiri ki yağmurlar dinmemişti
Kızıla çalan mavi çınlıyordu ufukta
5.0
83% (5)
4.0
17% (1)