15
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
2144
Okunma


Yine!
hazan sarısıydı gece
ay düşürmüş yüzünü eteklerine
iri göğsünden emziriyorken bulut
iki rıhtım arası mavi sakallı dev
çekti kılıcını kınından
yıldızlar kürek çekiyor yalnızlığıma
ben…
elimde hiç bitmeyen tütünüm yılların izi kalmış tırnaklarımla
irdelerken karanlığı;
sevişen iki genç takılıyor oltama
şen kahkahalar atan serçenin kanatlarında duman olup
savruluyorum.
şahlanıyor yalnızlığım tozu dumana katıp
isyan perçeminden tuttuğum yağız atım dalıyor ormana
haramilerden umut çalmaya kalkıyorum gizlice
mührü vurulmuş ecelim giriyor koynuma
boğuluyorum…
kaç baharın köpüklü ayranını içmişti gönlüm
kaç ırmağın azgın sularında yıkamıştı yüreğini
aysberglere açmıştı pankartını
belki söndürür yangınları
donuyorum…
/her sayfasına ayraç taktığım lirik ezgiler
köpüklü kahvenin mırrası acıydı hep/
telli turnaya rehin vermiştim gözlerimi
göç mevsimi tufanda kaybolan
boş çuval gibi rüzgârda savrulup
ıssız gemiye rota olan düşlerimi
bundandır kıyılara kumsal oluşum
sarı cadının alazında şafaklaşırken g/ece
bir damla anason düşmese de ateşe
ayyaş bakışlarım dalıyor boş rıhtımlara
dalga dalga yağıyorken yüreğime yosun g/özlerin
sağanağında ıslanacak dudaklarım
belki!
belki...bir gün yakar cezvemi ateşin
yanık kahve kokusu tenin
içtiğim senin ellerin
biliyorsun;
gözlerim "sana" vardiya nöbetinde
sızıyor ansızın hayallerin kirpiklerimden
-bilmem kaçıncı dolup boşalıyor sol y/anımdaki kırık bardağım
kanıyor yaralarım
kol geziyor bu gün devriyede anılarım-
ve
bir ses gecemin en efsunlu ateşinde
sanrı nöbeti sanki ufkumda patlayan
Hiroşima gibi yakıyor kulaklarımı
-“soyka moruk ”
-yatmadın mı sen hala...?
şimdi
bir yıldız daha düşüyor boş hayallerime
“acı” mırrasını içerken kaderin tadı damağımda
ölüyorum…
-Lâ ilâhe İllallah-…….!
5.0
100% (28)