4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1349
Okunma
Islaktı ağaç gövdeleri, sarardı
Dallarından düşen yapraklar Gülfem
Tarifsiz sancılara yüklü bırakır ruhumu
Kederleri avuçlarımda kurur artık.
Bir gün çizdiğin bütün sınırlar aşıldı
Düştü gökteki yıldızlar tek tek Gülfem
Gözyaşın tırnaklarım arasında yiterken
Ellerin daima yakamdadır artık.
Varsın yansın yıkılsın bütün coğrafyaları derdin
Uçtu bakışlarındaki şahin kararlılık Gülfem
Bozuldu derme çatma yuvaları leyleklerin
Mevsimlerin hep sonbahardır artık.
Islak saçlarından deniz yosunları akar
Dudaklarında dilinden hiç dökülmeyenler Gülfem
Bir kezzap çukuruna dökülür nehirlerim
Yasak caddeler yürünür
İlk kıvılcımdır iten sonsuz pişmanlıklara
Tehirsiz yangınlarda yaprağım artık.
Sehere ertelerken düşleri
Kuşlar her fırtınaya kapılır Gülfem
Kanatlarına yapışmış özgürlük türkülerinden esaret bıkar
Vurgun yiyecek dalgıçlar bekler deniz
Yetim saatler başlar ömrün çaresizliğine
Usulca örtülür perdeleri pencerenin artık
Zindan duvarları örer şiiri
Mısralar halden anlar mı Gülfem
Ne sarmaşıklar büyür, ne güller açar
En verimli ovalar çatlar susuzluktan
Suçluyum fermanını bekler toy heveslerim.
Yeni bir yağmur umudu tükenir artık
Sinan YILMAZ
5.0
100% (1)