Tükendi yaza yaza ne kalem ne kağıtlar
Hangi kulaktan gelip kime gider öğütler
Şu gaflet uykusundan bir uyansa yiğitler
Tunç bilekli ellerde küfür donacak o gün



Zulüm aldı başını merhamet ummanda sal
Kaç mütaala meşru hangi düşünce yasal
Zalim murat almadan gerçek olursa masal
Dallarıma zümrüdüanka konacak o gün



Hayır şerden ayrılıp yerleşince sağıma
Erinç yüklü güneşler serilecek dağıma
Dost çehreli baranlar uğrayınca bağıma
Hayallerim kanatlı ata binecek o gün



İtaat sofrasında ruh huzura kanınca
Gönüller birbirini muhabbetle anınca
Dil yalandan arınıp nezafet kuşanınca
Dualar rahmet olup yere inecek o gün



Pişmanlık tokat gibi iner hep ensesine
Rastlayınca nefisler hâkikâtin sesine
Takılınca emeller vicdanın çelmesine
Şeytanlar bir köşeye hırsla sinecek o gün



Allah için buğz edip Allah için sevince
Üzerime afiyet düşecek ince ince
Allı pullu türküler dudağıma değince
Gözlerimde umutlar yanıp sönecek o gün



Kaybolur endişeler dağılır cümle gamlar
Hayır için alınıp verilirse selamlar
Düşünüp noksanını utanınca kelamlar
Fikrimin ateşinde zikrim yanacak o gün



Deş bağrımı bir uçtan diğer uca durma deş
Tükenen dizelerde kendi kendinle ödeş
Gülenler ağlayana bir gün olursa kardeş
Yüreğimdeki alev küle dönecek o gün



FİLİZ......... KOCAELİ