3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1835
Okunma

Sabah güneşinin vurduğu kristal avizeden
yansıyan ışıltı ağzı olmayan bir çocuğun kahkahasıydı
ve bu nidayı takip eden;
Hayal atölyemden kaçan üç noktalı turuncu uğur böceği
iki noktalı 7,5 kelebek vardı
(sondaki buçuk dolabımdaki yün kazağımı kemiren güve)
Biraz palto biraz üstbaş biraz altın belki
sanırsın bambaşka bir fragmandı
Kelimelerden büktüğü iple boynumu sıkan
nefes aldıkça daralan bir sanrıydı varlığı
firariydi muhayyilem
kitap ayracı gibi arada kalınca
işte bu günlerde midemi bulandırıyordu
ardarda okuduğum, senin yazdığın şu son üç kitap
Hale Küçüktüfekçi
2010
5.0
100% (3)