Oct,12/04



Söyleyelim bütün arkadaşlara,
Hazır havalar böyle güzelken, atlamayalım,
Bir Pazar günü
Bir kumsalda toplaşalım!

Bir deli kalabalıklaşalım! ...

Hiç farketmez
Can olmaları.
Uzak tanışları bile çağıralım
Hatta hiç tanış olmayanları...

Bir deli kalabalıkla coşalım!

Kayıklar tutalım,
Denize açılalım,
Hatta bir de türkü tutturalım! ...

Bacaklarımızı denize sarkıtalım,
Avuç avuç sularla yüzümüzü ıslayalım,
Terlerimiz, makyajımız aksın...
Pantolonumuz,
Gömleğimiz ıslansın,
Saçlarımız yapış yapış...
Kirpik uçlarımızda tuz...

Gülelim halimize
Martı çığlıklarına kahkahalarımız karışsın!

Sonra çıkartalım üstümüzden birer birer
Formlarımızı;
Sandalın bir kenarına fırlatalım!
Egolarımızı...
Korkularımızı...
Kaygılarımızı, yalanlarımızı sıyıralım!
Kabuklarımızı, birer birer...
Kaypaklıklarımızı...

Elimizi daldıralım yüreklerimize,
Avuç avuç kinleri,
Nefretleri...
Avuç avuç öfkeleri boşaltalım! ...
Kusalım yaralarımızı sandalın
Bir kıyıcığına! ...

Bir birbirimize bakalım,
Bir gökyüzüne!
Bir denize,
Bir içimize...

Birliğimize bir kadeh kaldıralım!

Atılmış giysilere,
Atılmış maskelere...
Kusmuklara...
Safralara
Basmamaya çalışarak
Birer birer denize atlayalım!

Yüzerek dönelim kumsala.
Çırılçıplak! ...

Saf bedenlerimizde
Bir tek yüreklerimiz...
Saf yüzlerimizde
Bir tek gözlerimiz...

Işıl ışıl parlayarak!


Gülgün Karaoğlu