6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1398
Okunma

//Saçımdaki beyaz soğuklarda ağlaşırdı çocuk yanım
Kirpiğine tutunduğumda çözünürken anlamıştım
Gözlerindeki yangına pervane olacağımı...//
Ah sunam
Sana uyanıyorum artık her sabah
Senli rüyalardan selamlıyorum doğan günü
Yüzünden akan baharlar da mevsimlenirken duruluğun
Üstüme indirdiğin gökyüzünün mavisini içiyorum
Tepeden tırnağa sana bulanıyorum suna’m
Ah sevdam
İçimde kaç şehir yaktım senden önce
Ve gömdüğüm şiirlerin kimsesizliğinde ki sahil boylarında
Bahtıma vuran azgın dalgaların duruluşunda
Bunca savaştan sonra ellerinden içtiğim barışın muştusuydu
Deliliğime bağladığın çığlıkçı susuşlarda
Aşkın en büyük adı değil midir sevdam
Yürek koyaklarında titreyişim...
Bırak şefkatin eritsin etimi şimdi
Bırak gülüşün gözlerimi alabildiğine dağlasın
Dudak balkonlarında konuşlanan
Acılarım biraz daha ağlaşsın
Bilirim az kalıyor sana sözlerim
Adam düşlerimi soyundum sessizliğmle beraber
Senden hiç gidecek gibi değilim
Bendim inan ki
Kırkdört yastık bırakan gecelerine
Bendim hiç düşünmeden
Başımı düşüren dizlerine
Ah sunam
Derdest bir geçmişi sağıyorsun damarlarımdan
Çöz billur saçlarını göğsüme bir defa sevdam
Vuslatı çalalım zamanın koynundan
Yaşlı bir kavağın yelleri başımda ki belki de
Sana sakladığım ne kadar da çok şey varmış
Beni gizlediğin yürek yerine doldurup
Bir ömür
Kendimi sende unutmak istiyorum
Sevdam..
Faruk Civelek
5.0
100% (9)