Allah o kadar güzel ayarlıyor ki yarattıklarını.
Geçen bir yazıda okudum
hatta hocam siz de bir şiirinizin de bunu yayınlamışınız
........
“Aşaka’dır bitkinin adı, bir tür sarmaşıktır.
Sarar ağaçların gövdesini bir daha hiç ayrılmamacasına.
İşte bu sarmaşıktır aşka adını veren”.
.....
Aşk hep var olacaktır ve olmuştur
her ne kadar zehirli bir sarmaşık misali sarıp tüketse de bedeni.
.....
“Aşk geçici de olsa bir delilik halidir; Hindistan’da yetişen ve aşka adını veren “Aşaka” bitkisi, aşık olan bir insanın mantığını ve akli dengesini kaybetmesi gibi ağacın gövdesine sarılır, yapraklarının sararmasına neden olur. Sonra zamanla sardığı ağacın tüm canını emer ve aşkla sardığı ağaç gibi kendisini de öldürür. İşte ölesiye aşk denen şey bu olsa gerek… Sonuçta bir bitki olduğu için öldürüyor. Ama yaşadığımız hüzünlü biten her aşkın sonunda, insanın yüreğinde de emekle büyülttüğü, koca bir ağaç aşkla birlikte ölmekte”…<alıntı>
.....

Aşk bir tür virüs gibidir;
kimi insanlar bu virüsten aklıyla çabuk sıyrılır
ve hayatın devam ettiği tedavisini kabul eder, yaşar.
Kimisi de virüsü iliklerine kadar sarıp sarmalatır
ve aşk o zaman ölümcül olanı koynuna alır.
Kimisi bu virüse gözü gibi bakar verdiği acı hoştur
ya da artık alışmıştır acısına
damarların da sinsice gezip kurutsa da
aşktır kurutan daha var mı dır kör aşık için bundan ötesi?
.....
İşte aşkın ölmemesi
ya da girdiği bedeni öldürmemesi
için ona gözün gibi bakıp
sevgi serumu takviyesi ile
hem bedeni hem aşkı ayakta tutmak gerekli.
.....
Tabi bizim bu bahsini ettiğimiz aşk beşeri olanı,
Beşeri olandan çekilen zahmeti
eften püften bir hayatla heba etmek istemeyenlerin
ufak bir kısmı ilahi aşkı bulup
yanma ve kavrulma olayına Allah ile devam eder.
ŞEMS GİBİ MEVLANA gibi…


"Bir aşkı başka aşk söndürebilir. Aşkta ne yükseklik, ne alçaklık, ne de akıllılık ve akılsızlık vardır. Hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. Sadece kepazelik, aşağılık ve rintlik vardır. İnsanın toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları için alemde yüzlerce fitne ve kargaşalık peyda olur. Aşkın yüzlerce neşteri, ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adı verilen bir damla aldı... Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı."
MEVLANA

Çok konuşulur bunun üzerine hocam.
Ben burada kesip sizi kocaman kocaman alkışlıyorum.
Çok ça selam ve saygılarımı
Bırakıyorum sayfanıza
……