26
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2466
Okunma

ellerimle çizdim yüzünü
ilmek ilmek işledim gamzesine gülüşleri
sonra da siyah bir tebeşirle koyulttum göz rengini
tenine iliştirdiğim beyazdan utandı gece
ve gökte asılı kalmış yıldızlardan soydum gerçeğini
artık her kuşluk vakti ölümün siyahından sıyrılarak umuda yaslanacak benliğim
şimdi bir uçurtma kanadında günah çıkartıyorum
mekanım gökkuşağının en yakın kıyısı
maviye doymuş zamandan yüz bulup
seni tekrar bana yalanlıyorum doğruyu yaşamak adına
bedenimi tuzlayıp rıhtımında , yeşile buluyorum yapraklarımı
kökleri sağlam bir toprakta nefes almaya başlıyor ruhum
sonra da duvarlarımda gölgesi belirir iki kanatlı beyaz bir rüya meleğinin
ve ben
patenti olmayan bir şiirle düşüyorum dilimin kemiksiz kayganlığına
ayaklarıma bulaşsa da renksiz nefesi
yılmıyorum
nakaratı dolanıyor hücrelerimde bestesiz sözlerin
senli yanlarımla uyanıyor böylece
çizgisiz sayfalarda arşa çıkar ruhumun gezgin sofileri
herkes sus kaldı
yokuşlar ise düze döndü
bozduğum tövbelerime bir tekme atıp bıraktım
cahilliğime meydan dayağı çekerek
artık tenini soğuk duvarlara yaslama
değdiğim her solukta biraz daha sokulacağım sana
senin kaderinim anla
14/05/2010
17;20
eMİNE
5.0
100% (19)