4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1654
Okunma
Edebiyatımızda “İlk”lerin
HATIRLATTIKLARI…
(TAŞ GEDİKTE-KARA MİZAH)
» İlk yerli roman: Şemsettin Sami / Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat
TALAT ve FİTNAT(GÜLCE-Triyolemsi)
İlk yerli romanmış, Talat’la Fitnat
Talat’tan bana ne, Fitnat’ı anlat.
Şimdiki kalemler satar ülkemi
Bu sebep yüzünden yan yatar gemi.
Şemsettin Sami’nin yazmış kalemi
İlk yerli romanmış, Talat’la Fitnat
Yanık mahallede yok mu sekreter?
O pos bıyık muhtar, acaba ne der?
Esasoğlan filmde istifa eder,
Talat’tan bana ne, Fitnat’ı anlat.
Mustafa CEYLAN
» İlk yerli tiyatro eseri: Şinasi / Şair Evlenmesi /1859
TİYATRO(GÜLCE-Buluşma)
İlk tiyatro bir şair evlenmesi anlatır,
Şinasidir, pek mahir, unutsan hatırlatır,
Bin sekiz yüz elli sekiz senesi içinde
Bu eseri okudu, bu millet satır satır.
…….Sahi deyin hele, söyleyinde bileyim
……….Bugün, bu son dönemde
………….Tiyatro eseri yazan var mı?
……………..Adı nedir, kim ustadır?
Tüket oğlum, tüket kızım!
Bekleme tüket!
Hacı Ninem sen de tüket,
Rimelin, rujun en kral marka olsun!
Çıktı çıkalı bu düzene uygun
Stendap…
Zaten kalemin boynuna takılmış kındap,
Bizim kalemlerde: “Emret, harika, yüreğine sağlık! ”
Ötesi yok çok şükür şimdilerde…
Şimdilerde,
Dilini, dişini, hattâ ülkesini bile
Bilmediğimiz yadın-yabanın eseri var sahnede,
Devlet tiyatroları devletten uzak,
Milleti çoktan unutmuş ne diyeyim?
………Şinasi kalk mezarından, bir şair evleniyor,
…………Şinasi kalk mezarından, yetmiyor gücüm
……………Komedi, dıram iç içe bu düzende
…………….Bu düzen gücünü sırtımızda deniyor,
……………….Gel neredeysen, çık gel; bekleme!
…………………Salonda yangın, kapı kırık, kırık pençereler,
……………………Perdeler perdeleri perdeler,
……………………… Ey Şinasi’m, sanırım bu kadar yeter!
Mustafa CEYLAN
» Batılı tekniğine uygun ilk roman: Halit Ziya Uşaklıgil/Aşk-ı memnu
BİHTERLE BEHLÜL(GÜLCE-Özge)
Bu kadar uzun mu yazmış, Halit Ziya bu romanı?
Kaç zamandır evir-çevir, oynuyor Bihter’le Behlül.
Bizim hanım ekran ile yeni kurdu bu zamanı
Dizi varken sus pus olur, maaş günü sanki bülbül.
Gık diyemem, sesim çıkmaz; hayat garip, hayat müşkül
Zincirleyip bir koltuğa deli fişek bu ceylanı
Oğul-uşak yüklendikçe, eylediler taka düldül…
Pembe dizi nedir bilmez, sen Osman’ım, şimdi sen gül
Alamanda altın dişin, patlak motor vardı hani?
Şimdi köyde “suyu sula”, al pusula ben gibi gül…
MUSTAFA CEYLAN
» İlk özel gazete: Tercüman-ı Ahval / Şinasi ile Agah Efendi
BASIN(GÜLCE-Sone’m)
Kap ihale, köşe dön, sana ne bu milletten
Yaşa varol patronum, ah köpeğin ne güzel!
Bilmiyor bab-ı âli, şu göbeğin pek özel;
Kaç kuruşa bu vatan, bıkmışlar Hürriyetten? !
Akşam, güneş bulvarda, taraf’lıdır günaydın
Ağlıyor yeni Asya, bugün sabah vaktinde
Değil posta zaman’ı gözcüdür Hayrettin’de
Sözcü olup dünyaya keseni dolduraydın.
Yaralı cumhuriyet, aydınlıkta karanlık
Ortadoğu birgün de alır radikal karar
Bölücü meclisteyse milliyet neye yarar?
Evrensel starlarla yeni şafak bir anlık
Tercüman olsa bize, dil olsa haber Türk’e
Kendine gelse basın, billah düzelir ülke...
Mustafa CEYLAN
5.0
100% (2)