Avuçlarımız ters döndü yine çevrildiği gökten Nasıl olur ki sorularındayız. Yüzümüzün aklığı sorgularda halbu ki Biz hangi amaçlardayız?
Yalnızlığa, zulme terkedilişe isyanlardayız Ama yarım kalmış bir yanımız Kahrolsunlarımız bile kalbî değil artık. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın Orada zulüm, bana niye uğrasın.
Titremeyen vicdanlara gönderilen ahlar Boş kalplerde pareleniyor. Biz kendi küçük dünyamızda Bir acayip arzulardayız, Sanırım sonumuz yaklaşıyor.
O’nun için ağlamayı bıraktığımızda Başladı kaybedişlerimiz, Kaybettikçe çoğaldı şikayetlerimiz. Kaybettikçe kendimizden... Kupkuru bir kalple kaldık geriye
Masumluğumuzu yitirdik herşeyimizle Dünyaya dakldıkça, daldık. Ve boşa akıyor yaşlarımız... Halbu ki yağmur taşlarada yağar. Taşdan daha mı sertleşti vicdanımız?
Nereye çevrili kalbimiz? Sormanın gelmedi mi zamanı? Eğer halimize değilse artık Duymuyorsak ahları Daha neye ağlamalı?
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Masumluğumuzu yitirdik herşeyimizle Dünyaya dakldıkça, daldık. Ve boşa akıyor yaşlarımız... Halbu ki yağmur taşlarada yağar. Taşdan daha mı sertleşti vicdanımız?
şiirlerimiz neredeyse adaş olmuşlar...(:
ve temada ikiz gibi aynen komşu olarak duruyor karşımda...
saygı ve dualarımı bıraktın dost kelam....Rabbe emanet inş...
Masumiyet! Sadece çocukların gözlerinde midir masumiyet!? En büyük hatayı en büyük yanlışı yaparken bile masum olan bir yer yok mudur içimizde?! Bir kere gitti mi geri gelir mi masumiyet? Bizi, biz yapan; insan yapan da içimizde kalan bu masumiyet kırıntıları ve vicdan değil midir?! Ve kalmışsa eğer gözlerden, bakışlardan anlaşılabilen değil midir masumiyet! Ve sen ey masumiyet! Evet sen; Meğer hayat ne çok kötüymüş.. Bilemedik! Öğrendik! Ne çok kirli/kirletilmiş.. Kirletirken kirlenilmiş.. İşte seni böyle kaybetmeye başladık/başlandı.. Hep bizleyken bir bütündük, güçlüydük seninle, korurdun.. Sen varken; başkalarının gözünde belki aciz, duygusal görünsek de masumduk/temizdik.. Oysa şimdi sahip olamadığımız çocukluğumuzun gözlerine emanet ediyoruz seni... Bunca değersizliğin değer olmaya, değerlerin tükenmeye başladığı bir yerde bir daha buluşabilir miyiz seninle bilemiyorum!? Tek bilinen özlüyoruz seni! Affet bizi masumiyet affet bizi ve ağla ağlayabildiğince gözler, ağla şimdi...! Halen ağlamayı unutmadıysan tabi! Çok büyük haz alarak okudum 'Şiir'inizi.. Pek de yaraşmış/yakışmış uçuç böceği:)) Kutlarım sn. şair. Saygı ve sevgilerimle...
sera. tarafından 5/19/2010 10:48:09 AM zamanında düzenlenmiştir.
sera. tarafından 5/19/2010 10:57:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yalnızlığa, zulme terkedilişe isyanlardayız Ama yarım kalmış bir yanımız Kahrolsunlarımız bile kalbî değil artık. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın Orada zulüm, bana niye uğrasın.
Haklisiniz, Sevgide bile menfaat kol geziyor.. Biz sadece tatminciyiz, sevgiden bile bir saf yani alip götürdügümüzün farkinda degiliz.. Hani ferhat gibi koskoca daglari eriten sevgili yok Ya da sirin gibi askini dilden dile söyleten bir asık Yazik ki aglamalarimiz bile gecici bir agrinin kisacik feryadi
Kutluyorum bu yüregi Öylesine bizden di siir ve öylesine gercek
Öylesine sahtecilige alismisizki, öylesine herseyi göstermelik yasamaya... Hep insanlarin düsünce ve degerlerine göre ayarlamisiz yasamimizi... ve asil degerlerimizi degersiz kilmisiz...
Halbuki ne kadar ihtiyacimiz var aglamaya...
"eger benim bildiklerimi bilse idiniz, cok aglar az gülerdiniz" buyuruyor efendimiz, ama biz inadina aglamayi birakiyoruz...
Öylesine sahtecilige alismisizki, öylesine herseyi göstermelik yasamaya... Hep insanlarin düsünce ve degerlerine göre ayarlamisiz yasamimizi... ve asil degerlerimizi degersiz kilmisiz...
Halbuki ne kadar ihtiyacimiz var aglamaya...
"eger benim bildiklerimi bilse idiniz, cok aglar az gülerdiniz" buyuruyor efendimiz, ama biz inadina aglamayi birakiyoruz...
ALLAH KORKUSUNDAN AĞLAMAK Kiyamet günü bir kul Allah’in huzuruna getirilip hesabi görülür. Günahlari sevaplarindan fazla geldigi icin, Cehenneme götürülmesi hususunda emir verilir. Bunun üzerine gözlerinin kirpiklerinden bir kil der ki: „Ya Rabbim! Senin Peygamberin Muhammed Mustafa (s.a.v.) “Allah korkusundan kim aglarsa, Cenabi Hak o gözü Cehennem atesine haram kilar” bunun buyurmustur. Beni o kulun gözlerinden kopar, ondan sonra onu cehenneme gönder. Allahü teala söyle buyurur: “Nicin onu bagislamami benden istemiyorsun?” “Ey Rabbim! Ben senden korktum” der. Allahü Teala da: „Ona senin icin ikram edip affettim” der ve “Onu cennete götürün” buyurur '-dini bir sayfadan alinti)
Siiri okuyunca hele de su kismi; "Nereye çevrili kalbimiz? Sormanın gelmedimi zamanı? Eğer halimize değilse artık Duymuyorsak ahları Daha neye ağlamalı?"
Su yalan dünyada kim ne yapiyor, kim ne pesinde belli degil, oysa ki bilinse bu dünya bir sinav yeridir, neler degismezdi ki ....
Kissasan bir uyari gibi idi siir kendilerini/kendimizi unutanlar icin, kutluyorum Yüregi.
Efendimiz s.a.v. söyle buyuruyor: Iki göz cehennemi görmez. Biri Allah korkusundan aglayan göz, digeride vatan ve namusunu korumak icin nöbet tutan göz. Rehberimi Kur'an-i Kerimde Allah'u Teala söyle buyuruyor: "Az gülsünler, cok aglasinlar" (tevbe 82) Efendimiz s.a.v. söyle dua etmektedir: "Ürpermeyen kalpten, yasarmayan gözden sana siginirim Allahim"
Su yalan dünyada gercekten ne kadar bos islerle ugrasmaktayiz... Halbuki hic kabul etmeyiz, ne kadar bos islerle ugrastigimizin...
Yunus ne güzel ifade etmis dünya hayatini: "Ana rahminden ciktik, indik pazara, bir kefen aldik girdik mezara...
iste bu kadar kisa hayat...
ama ne kadar unutuyoruz...
ne kadar arka planlara atiyoruz...
Bilmiyoruzki arka plana attigimiz aslinda kendimiziz...
Allah bizlere bizleri uyaran ve arada sefkat tokadi atacak dostlar nasib eylesin... ve O'nun icin dindirmesin gözyaslarimizi...
Efendimiz s.a.v. söyle buyuruyor: Iki göz cehennemi görmez. Biri Allah korkusundan aglayan göz, digeride vatan ve namusunu korumak icin nöbet tutan göz. Rehberimi Kur'an-i Kerimde Allah'u Teala söyle buyuruyor: "Az gülsünler, cok aglasinlar" (tevbe 82) Efendimiz s.a.v. söyle dua etmektedir: "Ürpermeyen kalpten, yasarmayan gözden sana siginirim Allahim"
Su yalan dünyada gercekten ne kadar bos islerle ugrasmaktayiz... Halbuki hic kabul etmeyiz, ne kadar bos islerle ugrastigimizin...
Yunus ne güzel ifade etmis dünya hayatini: "Ana rahminden ciktik, indik pazara, bir kefen aldik girdik mezara...
iste bu kadar kisa hayat...
ama ne kadar unutuyoruz...
ne kadar arka planlara atiyoruz...
Bilmiyoruzki arka plana attigimiz aslinda kendimiziz...
Allah bizlere bizleri uyaran ve arada sefkat tokadi atacak dostlar nasib eylesin... ve O'nun icin dindirmesin gözyaslarimizi...
Masumluğumuz yitirdik herşeyimizle Dünyaya dakldıkça, daldık. Ve boşa akıyor yaşlarımız... Halbuki yağmur taşlarada yaşar. Taşdan dahamı sertleşti vicdanımız?
Nereye çevrili kalbimiz? Sormanın gelmedimi zamanı? Eğer halimize değilse artık Duymuyorsak ahları Daha neye ağlamalı?
evet ne yazıkki duymuyoruz güzeldi saygılarımla her daim
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.