Gecelere uykusuzluğunu kattığın az şey mi?
Sevinçlerini,
Kederlerinde boğduğun.
Ufukların kızıllığına dalıp gidişin.
Üşüdüğümde sıcaklığı ısıttı teninin,
Yandığımda serinliğinde yaşadım baharımı.
Sen ikinci değil tek baharımsın.

Yağmur yüklü bulutlarca
Islak gözlerine
sonbahar sabahlarının taze çiğleri gibi
Düşüyor düşlerim.
Hayallerime ömür yetmiyor,
Hasrete bekleyişler.
Hangi zamanda geleceksin,
Sabahın kaçında çalacaksın kapımı.

Adımların;
Gül yapraklarının çimlere düştüğü gibi sessiz ,
Gözlerin,karanlık köşe bırakmıyor gecede.
Yolları bahane etme sakın,
Gelirsen, gelmek istersen bitiyor yollar.
Sadece birazcık sabır.

Özledim seni,
Ama illâ ki görmek değil muradım,
varlığını bilsem yeter.
Sevdiğini bilsem.
Bilsem ki buradasın,
Görsem ki balkondasın,
O evdesin, yatağının üzerinde,
Misafir edasıyla naza çekiyorsun kendini.
Çağırsam duyarsın,
Ama cevap veremezsin biliyorum.

Gecenin bir yerinde delinirse uykuların,
Düşlerin yarım kalırsa bir gün
Ben hayallerinde de yaşarım üzme kendini.

Son gördüğün gibi bekleme beni,
Sensiz geçen zaman çok şey götürdü.
Ak benekli göklerce kurduğum
O yep yeni Dünya
Bir depremin enkazını andırıyor artık.
O enkazın altında
Yaralı yıllarım
Ve yaşanmamış bir sevda
İmdat bekliyor.