19
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1770
Okunma

yüreğinin akıntısına kapıldım gidiyorum
gerisini sormasınlar bana
ben de
bilmiyorum
gerçeğe
yanlış yoldan ilerleyen
bir uğultunun içinde
çırpınır durur dualar
katiller katlederken ömrümüzü
sevdanın üstünü külle örtüyor şeytanlar
yenik düşleri yazıp
kendini kırmayı beceriyor kalemler
gittiğin yerde kalır gurbet
akşamları dağlara indirir çocuklar
sevdiğin yürekte olur hasret
kundaktaki bir çocuğun gözlerinde buldum seni
yorgunluğunu parklarda unutmuş bir işçinin sigarasının ucunda
seni intihar eden bir kızın bıraktığı mektupta
toplatılan kitapların ortasındaki kurutulan güllerin ardında buldum seni
sahi sen kayıp mıydın ki
uzaktan geçen bir vapurun dumanına yaslanmış
dururken buldum seni
köpüklerin kıyılara vurduğu kumsallarda
bütün düşlerini yüklerken hasretin sırtına
bir beyaz atın üstünde buldum seni
sahi sen
vedalara el sallayacak kadar büyüdün mü ki
uzun uzun düşler kurar yolcular
bir gökyüzü kanatlanır içinde
yaylım ateşi altında kalın martılar
iki bulut tüylerini döker usulca
bir yavruyu kapar atmaca
kadınımın gölgesi büyür ışıkta
her gün gözlerimize şarapnel parçaları kaçtıkça
sen yokken yüreğim öksüzdü
aşkım
sen olmadan ben
ancak
ölmek için nefes alırım
İsa İnan
5.0
100% (17)