3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1414
Okunma

odandayım
telaşım şu
verdiğin süre doluyor
salondan sayıyorsun da
yüzünden geri geri yüzüme
çıkmam gerekiyor
kovulmam an meselesi
bekle ne olur dur yüzünde
sayma biraz
bitireyim yazımı
ve def(n)olup gideyim özgürlüğünden
şizofren yanımla
bilmediklerini itiraflaşarak
gözlerine gizlediğimi alarak
çantama..., yani özgürlük sığınağıma
yasaklı olanları da mültecileştirerek
gideyim karanlığıma, gecelere varayım...
açtın odanın kapısını yüzüme
yüzün bitmişti anladım
gözlerine sakladığımla bakmadın bana
zamanla oynamamıştın anladım
ellerimle sakladım düşüncelerimi
ürktüm, kimliksizdim çünkü
eleştirilerimi yüzüme, gözlerinle yırtarak
kovdun tam vaktinde
def(n)ol diyerek...
çıkıyorum şimdi
özgürlüğünden, özelinden
oysa senin bu özgürlüğüne
çok umut taşıdım gözlerimle
ama bu özgürlüğü senin gibi
hiç yaşamadım, yaşatmadı
tutsak kaldığım o bir çift göz...
senin bu rahat, fütursuzca
bana hiçbir zaman uğramayan
özgürlüğüne aşığım, sana değil
çarşılarımı kilitleyen
odalarına mahkum eden
o gözleri büyüten
içindeki bir çift göze aşkım...
aşağılamalarına, hakaretlerine, kovmalarına
illegal bir beden bende yaratan
dilindeki akrep sıcaklığına değil...
burjuva özgürlüğü tadında yaşayan
senin gibi niceleri
arka perdede
yaşamı oynayanın
bir kokulu eleştiri yaymasını istemez
kendilerinden uzak kokan o yataklarına...
tek isteğin vardı senin de
benden önce hep mutlu olmak
ben ise ön sevişme tadında
mutsuzluğa asılı kaldım inan
gözlerindeki darağacında...
yine de bir tek gözlerini eleştirmedim
ve bir tek onu sevdim ellerimle
sürekli okşadım
içinde taşıdığın doğmamış bebeğimi
bir çift gözlerinde...
çantamdaki yüklerimle
çıkmadan geceye
anlatayım bari görmediğini, şizofren dilimle
yanlışı oynadım hep odanda
özeline keyif sigaramı üflememeliydim
ama bu benim en büyük zaafım
tek özgür anlarım
ben çıkınca gityerle bir olmuş küle sor
açıp önüne anlatsın
yanlışlar haritamdaki
bunun gibi yasaklanmış bölgelerimi...
özür dilerim yine de
dakikalarca odanda
bir keyifte asılı kalmamalıydım
özür dilerim
yüzüme savrulup duran perdeni
dumanımla soldurmamalıydım
özür dilerim
odanı külletip
yatağına gözyaşını döktürdüğüm için
bir kokulu eleştiri sürdüğüm için tenine
bunlar bende bir özür
dilerim gözlerin bir çift gözle
bir daha dönüşüme büyür...
aldın cebimden anahtarı
dileğimi bile dinlemeden
kapadın kale gibi suratıma kapını
kapında asılı bir mercek kaldım
bir kez çevirdin anahtarı
bir gözümü kilitledin, bir gözünü
bir kez daha çevirdin
küçüldü gözlerin
kapandı gözlerimiz...
uzaklaştım özgürlük sığınağından
sorgulayan sokaklara, gözsüz
körler çarşısına adım adım
çantamdaki o uzun yakarış şiirimi
yasak şiirlerilerimi, kara defterimi de düşürmeden
aynasız geçtim caddeleri
yüzüm satıldı gülüşlere görmedim
sadece sesler kalabalığını gördüm
şizofren yanımla
gülüşerek sesinin beni çağırdığını sandım
döndüm arkama kahkahalarla
yürüdüm adımlarımla, sakınarak
hızlandım
yüzüme yaklaşan kahkahalardan kaçtım
şiirlerimi sağlıklı insanlar kapmasın diye
koştum
içimde büyümeyen kız çocuğuna
sığındım, ürkmüş bir ceylan telaşıyla
ürkerek sığındım kale dibine, evine
donuklaşmıştı gözlerim
çünkü polis sorgusunda
sağlıklı bakmaz bakışlarım
şizofrenik bir itiraf olur
bir ihanet gerçeklerimle kendime...
geldim işte dayandım surlarına
bir balıkçı lokantasına değil
bir kamyoncu sofrasına sığınmak telaşıyla...
çaldım kapını
büyüdü gözlerin
bir çift göz oldun
vurulmuş kilidini, açtın gözlerime
açtın kapıyı
içimde hiç büyümeyen küçük bir kız çocuğu gibi
küçücük bedeninde
sadece gözlerin büyüdü, içine gizlediklerimle...
üşüdüm, güldüler sokaklarda
ayna tuttular gözlerime
beni de al ne olur
tutsak kalayım bu gece de
o büyüyen gözlerinde
kül dökmem bu sefer
şarabı yanlışlıkla dökmem
beyazı kanlanmasın diye gözlerinin...
korkuyorum o sokaklarda artık
üşüyorum bedenimi küçülten kanepelerde
al beni gözlerine
sürmem kokumu, eleştirilerimle yatağına
çığ gibi düşmem
sabahları saçlarına
uyku isterim sadece
dozsuz, miligramsız
gecelerce uykusuz bekledim
içmedim o anlar dozlarımı
miligramları sıfıra çektim
tanrı uyutmasın diye
gülmesin hurileriyle şizofrenliğime
sen uyut isterim
o büyüyen gözlerinde
en öteki esmerliğimle
özgürlük tutkum sende...
aldın bedenimi içeriye
gözlerimi ise gözlerinin dışına
şarap kokusunu
mum ışığını
sokak sanatçılarının o seslerini de
aldım odana çantamda gizlice
uzaklaştım yanından
çıktım özelinden, kalmadım
dışardan getirdiklerimi görüp
yeniden atılmadan
kanepeleştim salonunda...
üstümü ört lütfen
söndürme yansın ışığın
biliyorum
gözlerinden uzağa düştüğüm zaman
üşürüm yine, körleşirim sabaha
ama odana git lütfen
ben duygu suçlusuyum
bir çift göz için
mağdurlaştırdığım kadınlara...
gitmedin
tuttun elimden, kaldırdın ayağa
küle basa basa
kırarak içimdeki ateşi
düşürdün beni yatağına
kapadın ışığınımum yandı çantamdan
yüzün bir anlık yanılsama oldu bende
asılı kaldı gözlerimde
yüzüm kayboldu sende
eskiye açıldı
şarap kokusu yayıldı o anda çantamdan
kızardı yanakların
yüzün yaklaştı dudağıma kondu
bir nostalji oldu o an sokak sanatçıları
gözlerine döküldü gözyaşım
bir çift göz oldu yüzün...
anladın ihanetimi, bitirdin
öldürdün içindeki bir çift gözümü...
affetmedin üç şeyimi
elimi
dilimi
belimi
dördüncü yolum o gözlerde gizliydi
düş, dördüncü yolum
gördün, bitirdin, defn oldum
çırılçıplak çıktım gözlerinden
düştüm yola
çantamda külleşmiş herşeyimle
yasaklı şiirlerim dilimde
kimliksiz karışarak geceye
sessiz ve izsiz bedenimle
kimsesiz bir kartanesi
yalnız ve yapayalnız bir düş gibi
gidiyorum
nice gözleri büyütüp, eskiten
yurtsuz kalmış bir çift göze...
KARALAMACA YAZGILAR KİTABINDAN
5.0
100% (2)