Birçok kez denedim başka türlü gitmeyi,
Başka şekillerde denemeyi yeniden ve belki yeni baştan.

Sardığım bir tek sen değilsin
Nefretle kestiğimiz bir dilim ekmeğimiz çökük bakışlı bıçağımızla
Deste deste gül bana ,bana şarkılar söyle ,söyle romantik olsun sen ağlama
Bolluk ol bereket tatsın parmaklarının nasırlı kınaları, nasırlı ağıtları
Düş ,düşün içine ; düş ki ağlasın serçeler ,ağlasın med ve cezir, ağlasın kanla ekmek.

Bir çocuk düşün ve ellerinden tutma.
Bir ev kirala hatta satın al içinde oturma.
Bir ayakkabı al onu boyama.
Bir uçak bileti al ve uçağı kaçırma.

Korktuğum bir tek sen değilsin.
Ellerimdeki is ve yanık lekelerim yedi yaşından kalma tümdengelim körebe oyunlarım.
Kaçıncı oturumdaydı bilmiyorum ama bağlayamadık basiretimizi bir kaç metre kin ile.
Köy kent projelerinde birkaç musluk contası olabildik çok şükür depo değildik.
Sihirli bir tutam umut olur bakışlarının peri tozu kaybolursun eşsizliğinde


Bir sis ol yağmur damlalarının gölgesinde.
Bir yol ol titrek patikaların ensesinde.
Bir dil ol insan zulmünün son merhalesinde.
Bir kuş ol gökyüzünde ve yeryüzünde.
dokun bana hadi dokun güneş ol.

Teker teker indiğimizde aşkın boğulu kuyusuna, tok olan açın halinden anlar.
Anlar nasibin ,kadrin rutubetini aşka bir kaşık ta bal çalabilir ,açabilir papatyalar.
Zihninde bir oyun oyna çocuklar olmasın ,oyun içinde oyun sabahlarında patlayan
güm güm ve gümgümler.
Kana susamış ,kan doğramış meleklerin kanatlarında büyümemişsen
-Çileyi bir yün yumağı zannersin o vakit-
O vakitte senin içinde bir türkü çalar çığlığa gömülür.
Bir bebek ölür,
Tabutuna çivi çakarsın.
Her okuduğun mısrada ufka kalem çalarsın ölüm anlamında
Mor bulutlar çizersin gelmişine geçmişine...

umut KURU