Not: Mühim bir kıssanın manzumesidir. Çocuklara da hitap edecek bir dil kullanılmıştır. sabır gösterip sonuna kadar okuyacağınızı umarım. Muhabbetlerimle...

Masal bu ya bir zaman iki kardeş yaşarmış
İkisi birbirinin hallerine şaşarmış
....................Biri gayet akıllı, efendi ve bilgeymiş
....................Ötekine sorsalar akıllı benim dermiş
Zaman böyle geçerken öyle bir kış olmuş ki
Ne varsa hep tükenmiş, ambardaki, evdeki
....................Çaresiz uzaklara gitmek gerekiyormuş
....................Diğer kardeş bilgeye ne yapsak diye sormuş
Demiş bilge kardeş de: “Bildiğim bir yer vardır
Hem öyle bir yerdir ki her mevsimi bahardır
....................Lakin yolu uzundur, hem sırlıdır hem çetin
....................Dikkatli olmalısın gitmek ise niyetin”
Başka çare yok diye hemen çıkmışlar yola
Düşünmüş bilge kardeş, sonumuz hayır ola
....................Yanlarında bir miktar azıkla gide gide
....................Yorulmuşlar çok fazla, bir de acıkmış mide
Bilge kardeş yanına aldığını yiyormuş
Azdır çoktur demeden kanaat ediyormuş
....................Ötekinin ne karnı, ne gözleri doymazmış
....................İş yemeğe gelince hiçbir sözü duymazmış
Gördüğü bahçelerde ne varsa almış yemiş
Ne haramdan anlamış, ne de izin istemiş
....................Çokça akıl verse de bilge kardeş yol boyu
....................Diğeri anlamazmış, değişmezmiş hiç huyu
Yolculuk ilerlerken yol ayrılmış ikiye
Şaşırmışla ne yapsak, ne yana gitsek diye
....................Bakmışlar ki orada bir ihtiyar durmakta
....................Demişler fayda vardır ona soru sormakta
Hangi yoldan gitmeli, ne yapmalı demişler
İhtiyara yalvarıp bir akıl istemişler
....................Anlatmış, iki yol da aynı yere varacak
....................Ama sağdan gidenler sorumluluk alacak
Ağırca da yük taşır bu yoldan giden kişi
Lâkin güvende olur, kötüye gitmez işi
....................Üstelik padişah ta ister sağdan gidilsin
....................Soldan gidenler asi kabul edilir, bilsin
Sol yol ise yüksüzdür, kural yoktur gidene
Fakat sıkıntı çoktur bunu tercih edene
....................Ya bir eşkıya çatar, ya da vahşi hayvanlar
....................Belki serbesttir ama, pek çok tehlikesi var
Bilge kardeş iyice anlamış söyleneni
Demiş sağdan giderim, yük de korkutmaz beni
....................Ötekisi demiş ki padişahtan bana ne
....................Canımın istediği işi yaparım yine
Eşkıya da kimmiş ki, ben korkmam kimselerden
Silahım olmasa da bir taş alırım yerden
....................Ve böylece ayrılmış ikisinin yolları
....................Padişah izletirmiş hep giden yolcuları
Bilge kardeş ne zaman bir tehlike yaşasa
Yükü onu korurmuş, ne dert kalmış, ne tasa
....................Çünkü aldığı yükün içi silah doluymuş
....................Şimdi demiş, anladım, işin hikmeti buymuş
Üstelik de sağ yolda gidene rızık çokmuş
Herkes yardım edermiş, ona endişe yokmuş
....................Solda giden kardeşin hali perişan olmuş
....................Çokça pişmanlık çekmiş, gözleri yaşla dolmuş
Eşkıya acımamış onun garip haline
Nice aşılmaz engel diziliymiş yoluna
.....................Hiç aklına gelmezmiş bu hale düşeceği
.....................Aç ve susuz kalınca kabul etmiş gerçeği
Sanki her şey bir düşman olmuş ona bu yolda
Pişmanlıkla söylenmiş, ne işim var ki solda
.....................Uzun bir yürüyüşten sonra varmış saraya
.....................Bilge kardeşse ondan önce gelmiş buraya
Ne güzel de misafir etmiş padişah onu
Görmüş leziz yemekler yemekte olduğunu
......................Padişah pek cömertmiş, pek büyükmüş ikramı
......................Yeniden bir pişmanlık kaplamış o adamı
Çünkü ne padişahı ne kuralı dinlemiş
Sonum kötüdür diye eyvah etmiş, inlemiş
.......................Nasıl da asi oldum, hevesime kapıldım
.......................Şimdi böyle perişan, böyle çaresiz kaldım
Derken ferman edilmiş, hüküm verilmiş ona
O yol bir imtihandı, yazık asi olana
........................Ebedi bir hapistir cezası o kardeşin
........................Her kurala uymalı, sırrı budur bu işin