2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1445
Okunma
1.
hüznün mevsimidir sonbahar
toprağı örten sarı yaprakların kokuları
bir ömrün yaşadığı ayrılıkları hatırlatır
güneşin kollarından kurtulur yeryüzü
ve ismini bilmediğimiz çiçekler
devrilir birer birer
solar bütün yeşillikler gün ortasında
2.
sonbaharda sensizlik
çelik pençeli bir el gibi sıkar yüreğimi
damla damla soluklaşan bir günün akşamında
başlar yine,karşılıksız bir aşkın ölüm töreni
bu aşk nereye varır sevgili
alev kanatlı meleklerin
ruhuma taşıdıkları şeytan ayetleri
her gün biraz daha sana yakınlaştırıyor beni
dinmeyen fırtınaların
sonu gelmeyen gözyaşlarının
mevsimidir şimdi
çare yok,tekrar dirilecek
mezarına sığmayan ölü
yüreğimde damıttığım acı yağacak yeryüzüne
cehennem gibi kaynayan ateş okyanusları
kuşatacak düşlerimi
ne evlerin ışıkları yanacak
ne caddeler aydınlanacak
ay küsüp gidecek bilinmeyen bir ülkeye
ve yıldızlar teker teker dökülecek yere
silinecek gündüzden kalma nesnelerin hükmü
ne renklerini algılayacağım
ne de duyacağım kokularını
3.
bir mansenila ağacının gölgesinde yatarken
mührü silinmeyen tek sen kalacaksın bilincimde
4.
parçalanmış bir aşkın son çığlığıdır
ısırarak kanattığım dudaklarımdan
geceye yayılan acı
beyaz bir bulutun sırtında
sana da ulaşacak
sende tadacaksın bu acıdan
5.
saatlere bakmaktan korkar oldum her gece
her gece bir bataklığa dönüşüyor zaman
uynılmayan uykulara dalsam diyorum
boğulsam ve hiç yaşamamış gibi unutulsam
sensizlik geçermi ki
6.
bir çocuk oyununa döndü
kendimi kandırmalarım
düşlerine giriyor mu
duvarlara ismini kazarken kanattığım parmaklarım
neyi anlatır,firar ettirerek yüreğimi her gece
mavi bir uçurtmanın kanadında sana gelişim
7.
havada sarı yaprak kokuları
ilerleyen geceye yayılıyor
çılgınca akan bir nehrin
iki ayrı kolları gibi
yakamozları çoğul bir denizde buluşacağız sanki
gel diyebilirmiydim,çağırbilirmiydim seni
hayat denen aynı suda boğulmaya
hiç gitmediğini sanarak
adını yankılıyorum içimin derinliklerinde
gideni geri çevirebilirmiydim
’gitme kal’diyebilirmiydim akıp giden suya
8.
sonsuz yalvarışlar
içi boş sözcükler gibidir
anlamları bir yere varmayan
9.
annesi üzülmesin diye
ölümünü erteleyen bir çocuk gibiyim
sürekli erteliyorum düşlerimi senden yana
bir anlamı olur elbet
belki de değişir hayat
10.
havada sarı yaprak kokuları
gittikçe yayılıyor geceye
koyulaşan karanlık
katran gibi dolaşıyor damarlarımda
ve ben her akşam
bir başka insanın ölümünü yaşıyorum
ölerek tek başıma
sensizliğin ölüm sokaklarında
bir bilsen ne çok can verdim
11.
keşke giderken acılarımıda götürseydin
buzdan bir heykel gibi kalsaydım geriye
12.
nereye baksam hüzün
nereye dönsem yalnızlık
ne susmak kandırıyor beni
ne saatlerce hayalinle konuşmak
13.
havada sarı yaprak kokuları
gittikçe yayılıyor geceye
ve belki de hiç bitmeyen
bir özlemle buluşacak
bir mansenila ağacının gölgesinde
Mehmet Ali Yazıcı
5.0
100% (3)