23
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1805
Okunma

" Yeni bir koku aldım kendime seni tenimden silsin diye "
Şöyle bir geçmişe yürüdüm elimde sözlerden bir baston
Her satırda durdum
Her nefes alışta yumdum gözlerimi
Adı aşk olan kelimelerin büyüsünde üşüdüm
Her şey tıpkı dün gibi
Sonra bir melodi yükseldi kulaklarımın paslı duvarlarına
Sesim tellerin arasında utangaç
Yüreğim ise satırların el değmemiş boşluğunda
Aynı nakaratlar dizilir boğazıma
Düşündüm
Dünden yarına adımlarımı saydım
Meğerse siyah kaplı bir sandığın çekmecesinde kalmışım
Koca bir yalnızlık rüzgarı çalmış nefsimi uyandığımda tektim
Göğünü buladığım mavi
Güneşini ısıttığım kış geceleri
Bir bir düşerler gözümdeki saklı mahzenlerinden
Bense mevsiminden önce savrulan yaprak gibi
Rüzgarın sürdüğü izde kaldım
Adım satırlarda, yüreğim yanık bir mektupta tutuşturulur
Kül rengi bakışlarımla savrulurum
Artık bilinmez bir mezar paklar beni
Ve benden arta kalanı
Bu arada teninin kokusu üstüne bir koku bulamadım
Benimle birlikte sonsuzluğa mahkumsun
Ölüm öpmüştür artık dudağımdan
05/03/2010
17;45
eMİNE
5.0
100% (12)