Ekmeği çökeleğe bandırır gibi
Kuruca lokma ederken yeryüzü, neredesin?

Konuşamıyorum…
"_ha" deyince ciğerlerimi parçalayan öksürük de cabası.
Yolun sonuna geldim sanırım.
Yetişebilecek misin? İlk ve son defa görmek için
Daha rahat soruyorum bu sefer sorularımı
Çünkü içimde biriken o kadar şey var ki
Bu ağırlık taşınamaz bir halde
Bense daha fazla yüklenemeyecek.
Şişkin boğazımın feryadı, kapattı sana uzanan ses tellerimi


Boğulurken bile yaslanamıyorum
Herkes sordu da bir sen sormadın halimi
Ölü bakışlara teslim ederken ruhumu, rahat mıydın?
Sebebin ya kendini küçük görmen
Ya da hakikaten, o hiç inanmadığım ihtimal...
Eğer kendini yakıştıramadıysan resmime
O resim de yanıyor bak, göremezsin ki
Şimdi benizsiz bir ela düşüyor toprağa çalınarak
Ekmeği çökeleğe bandırır gibi
Kuruca lokma ederken yeryüzü, neredesin?


Matemin olmaz senin, haberin olmadığı gibi
Bahtsızca düşerken gözlerime, yitirttiğin rengim
Uzanıyorum,
Hareketsiz.
Börtü böcek daha mı insafsız olacak senden
Hadi canım! Daha neler!


Konuşamıyorum,
Göğe değiyor Hızır’ın asası
Bedenimde koca bir yük kârım
Hala sırtımda, terletiyor da için için
Dökemiyorum incinmesin diye, sularımı
Kıyamıyorum hala gölgesine
En çok hezimeti etse de zalim...


Saatin duraksayan güllerinde
Kabir azabını dünyada yaşatan kim?


Güç yetiremiyor akıl, şu sınırın dozunu aşan var mı?
En sevdiğim beyazın eteklerinde
Gözsüzce bakıyorum ilk ve son kez
Donukça durumsayışının manasızlığı ne?
Konuşamıyorum
Ardımca gelemiyorsun bile
Ettiğin hezimetin yüzsüzlüğünde


Vay be
Sen koskoca ulaşılmaz, dağ
Şimdi suskunluğuma içerliyor musun yoksa?
Bir karınca yuvasına yerin yoktu ki senin
Mağaralarında keskin dişli, siyah pençeli vahşi yaratıklar
Toprağını mı eşeliyor, aç kaldıkça?
Onları gururunla kuşatan, sen değil miydin?


Gururu bırakıp da olmuşken bir karınca
Taştan koca bir dağ kalışın, neden?
Bir kitle sardı bedenimi, sarmaşığın boğuşu gibi
Şimdi sol yanımın ağrısında
Ürkek nefeslerimi bile saklayamıyorum.


Ekmeği çökeleğe bandırır gibi
Kuruca lokma ederken yeryüzü, neredeydin?
Neredesin?








Halime Erva Kılıç