7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1646
Okunma

Bağrımda ki, yangınların,
kundakçısı olmasaydı,
olmasaydı o yakıcı nefesin,
ben hiç bilmezdim,
bilmezdim, bir çift kara göze,
nasıl ölünür. …
sebepsiz gidişinle,
viran etmeseydin gönül şehrimi...
ben bilmezdim,
bir yürek,
bin parçaya nasıl bölünür.
........
Nihayet...
yerini tutmasa da,
gül teninin gibi kokmasa da,
diktiğim onca menekşeler.
yalandan,
talandan,
uzaktı senden evvelim.
ben öyle de mutluydum.
umutluydum kendimce,
gözlerinin renginde,
ömür törpüsü,
bahtımla tek başıma...
............
sen öğretmeseydin şayet,
bildiğimden ötesini,
yaşatmasaydın,
sonu hüsran bu serüveni,
dokunduğun her yer,
alev almasaydı böyle.
intizar mı olurdu,
tüm şarkıların adı ?
.......
bağrımın orta yerinde,
çöller kavrulmazdı,
masmavi gökyüzüne inat.
nisan yağmurları gibi,
akmazdı gözyaşım.
sevdayı duvar dibin de,
bırakıp öyle gitmeseydin...
.....
Yıkamazdı beni depremler,
böyle tufan kopmazdı içimde,
inlemezdi göğüs kafesim, …
Düşmezdi beynimin ortasına,
Kale surlarını döven,
top güllesi gibi bir ayrılık...
........
neylersin,
en ağır sürgünlere,
heveslenirken kırgın gönlüm.
Sus yüreğim sus artık,
giderse gitsin,
giden bitseydi,
çöl olur muydu, gönül bahçemiz ?
Celal Şahbaz (yorgunkalem)
5.0
100% (6)