Hariçten uzanan karanlık eller,
Fitne silahını doldurur durur…
Şer dağından esen buz gibi yeller,
Yazları zemheri oldurur durur…

Yıllardır ustaca oynan oyun,
Eğdirmek içindir ırkıma boyun.
Yaratmak kastıyla uysal bir koyun,
Dört koldan ısrarla saldırır durur…

Ecdat yâdigârı olan bir yöre,
Koparılır Yurttan göz göre göre.
İdrakten nasipsiz üç-beş nanköre,
Ayrılık havası çaldırır durur…

Olur mu hiç hasmın samimiyeti,
Kendi çıkarına elbet niyeti.
Vîran etmek için cumhuriyeti,
Taşları yerinden kaldırır durur…

Ermeni zulmünü uydurma sayar,
Kıbrıs’ta Rumların yanına kayar.
Ceddimi horlayan bir şüphe yayar,
Türklük şuurunu soldurur durur…

Yer yok uykularda pembe bir düşe,
Kim nokta koyacak bilmem bu işe.
Umutları yiyen bin bir endişe,
Yürekleri gama daldırır durur…

Hâlimizi arza yetmez kelime,
Gider günden güne durum elime.
Bir de kör yandaşlar aklı selime,
Saçını başını yoldurur durur…

Veli BOSTANCI