3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2090
Okunma

Öyle it ki zaman ellerimde hırlarken
Kudurtuyor sakinleşmiş acıları vakitli vakitsiz…
Kâh
Cadde ortasında çöküyor üstüme kâbus gibi
Kâh
Sevgilinin dudağında beliriveriyor…
Zaman;
Geceleri sorguya çekiyor kimliğimi…
Yargısız infazlarda
Çocukluğum çarmığa geriliyor …
Kimsesizliğim deşiliyor önce yetmişlerden
ve
Nefrete boğuluyor yaşam yasaklı kucaklarda…
sonra
Dudakları dikilmiş gençliğim çıkıyor sahneye
İfadesiz bakışlarla …
Hep başkalarının suflelerini okuyor
içimden dudaklarım…
Doğurgan analara peşkeş çeken zamana sövüyorum ^
peşi sıra
ve
Bir bebeğin yanına koyuyorum ,
hayata tutunmaya çalışırken yitirdiğim tırnaklarımı…
Bir nefeslik yaşamdan
sadece
bir nefes çekiyorum…
Yarın diye beklediğim günler
ertesi gün oluveriyor ansızın
ki
a’nı en son bir balıkçı görmüş teknesinde
zira
kentlere uğramazmış zaten
sevmezmiş öyle kalabalıkları
maviyi severmiş en çok ve bir de hercai aşkı…
İşportaya düşmüş saatler alıcısı yokken…
Ele avuca sığmıyor zaman,
Çıldırmış…
Dur durak bilmiyor götürdükleri
En büyük kozunu oynuyor ağzında ölüm…
Ne acıdır ki;
Yüzünde soğuyor ölülerim…
Salyaları akıyor ısırdığı bedenime bulaşırken çirkefliği
Ve acıttıkça acıtıyor tenimi…
ki
Tanrı’ya satılırken dermansız ruhlar
Vakitli vakitsiz saldırıyor
böyle
Kuduz zamanlar….
FERAY İLERİ
5.0
100% (3)