12
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1449
Okunma

...
...
Uzun zaman olmuştu sürgüleyeli aşka kapılarımı,
İçimde ki çocuğa emanetti gülüşlerim,
Ara sıra assam da dudağımın kenarına,
Huysuz bir kocakarı gibi bakmaya alışmıştım çoktan.
Ve ecelimle ölmekti planım,
Gözlerine vurulmadan önce!
Kalemim unutmuştu tüm renkleri,
Ne zaman iki satır yazacak olsa,
Siyah yağmurlar yağardı mısralarıma,
Ah bu dudak bükmelerim varya aşka,
Alışmıştım oysa,
Öksüz bir çocuk gibi bakmaya.
Ve o gün,
Dalgaların aşındırdığı vapur iskelesinde,
Gözlerim dokunmuştu, alev gözlerine,
Aşkı yeniden çiviledim,
Asırlık yeminlerle parçalanan dudaklarıma,
Bakışların güller açtırırken gönlüme…
Geçmiş zamanları yakıp,
Savurdum aydınlığa küllerini,
Ve gökkuşağını çaldım semadan,
Ne çok yakıştı saçlarına.
Saçların pamuksu bir dokunuşla
Dolarken avuçlarıma…
Ve ellerin,
İçimdeki nergislerin vurgun olduğu ellerin,
Bir çığlık, adını söyleyemediğim her cümle,
Az sonra düşeceğim parmaklarına,
Bir çift el okşayacak saçlarını,
Gönlüne değecek sonra
Ve alnındaki yazıyı öpecek usulca
Bu gece beni getirdim sana,
Alsana!
5.0
100% (7)