Bana dokunmak istiyorsan,
Yüreğimi bulmalısın
Aslında sen oradasın sevgili,
Altın bir kafesin içinde saklısın.

Bana kendini anlatmak istiyorsan,
Önce beni anlamalısın
Yasak bir elma gibi saklamış olduğum seni,
Kendinden koparmalısın.

Onunla daha çok yakışıyoruz birbirimize
Öyleyse senin işin ne?
Bana eş olmak istiyorsan,
Neşterini vurmaktan kaçınmalısın
Gideceğin yolların tahminini yaparken,
Yanlış yapmaktan korkmamalısın.

Sevgilim,
Bu dünyada ikimiz kalsak da,
Birbirimizi ısıtamayız
Düğümleri çözemeyiz
Çok sevilirsin
Yüreğim incinir az sevilirsem
Biz bir arada olamayız
Ama bana dokunmak istiyorsan,
Gözlerini gözlerime odaklamalısın
Yalnızca gözlerimin kuytusunda,
Yaşamalısın.

Aşkım,
Kördüğümlerin aramızda işi ne?
Onlar yalnızca birbirimizi aşka sarmak için mi?
Amaçları ne?

Aşk mı dedim?
Pardon,
Duyunca birden irkildin.
O senin adındı,
Sana ait olmalıydı
Yüreğime dokun bak,
Yalnızca aşkın adı,
Yani sen var.

Duaların aramızda işleri ne?
Onlar bizi birleştiremez ki
Nasır tutmuş ellerinle,
Mürekkeplenmiş ellerim birleşemez ki
O hâlde klasik bir cümle ama
Tak sepeti koluna,
Herkes kendi yoluna
Düşersen bir gün,
Uğra ama!
Tutarım yüreğinden,
Sararım aşka yeniden.
Benim sana ihtiyacım olmayacak ama
Sen hâlâ sevilmeye muhtaç küçük bir çocuksun
Büyüyünceye kadar bana mahkûmsun
Duyamadın mı?
Sana esir olmuş yüreğimin intikam saati geldi,
Dur bakayım,
Yoksa ağlıyor musun?
Küçücük yüreğinde çekilmez bir tablo oluşturuyorsun
Sana acımamı istemiyorsan eğer,
Yüreğimdeki yaşları silmek için hemen bir mendil arıyorsun!
Bu bir emirdir!
Ama hâlâ boş gözlerle bakıyorsun,
Anladım sevgilim,
Sen bana değil;
Kendine cefa çektiriyorsun…

Dilara AKSOY