3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1111
Okunma
Ellerim kızılca kıyamet
Sesim kısılmış.
Farkındalığımın farkındayım,
Nedense,kimse farketmiyor beni.
Nasıl kaldırım taşları,
Dizilmişler;
Evet bunlar düzenin adamları
Bozmalı façalarını
Fırlatıp en gıcır vitrinleri patlatmalı...
Yok yok bu kadar basit değil
Değişmek için sloganlar üretmeliyim.
Ceplerimde bir sürü söz var ya,
Daha ne olsun.
Özgürlük, Değişim, Devrim
Bir devrim olsun.
Avaz avaz bağırayım.
İlk inen tekmede
O hissiz yanım dirilir belki.
Hadi gestapo kılıklı şerif
Vur, vur ki yaşadığımı bileyim.
Hey deli/militan/kanlı yanım
Yeniden bir dünya kurmalı,
Kötü ne varsa burda yıkmalı.
Yıkılmadan yapılmaz elbet,
Durma bir tuğla daha fırlat
Bağıran insan yüreğine inat
Fırlat bir tuğla daha
Hadi düşünmek için,
Yaşın daha genç.
Akşam oldu dostum,
Parmaklıklar arasından batıyor gün.
Gene bir slogan daha ölmüş cebimde
Beklesin bir daha ki mitingi.
Soğuk,
Beton yüreğime oturmuş.
Dışarıdan, hadi yürü evlat
Diyenlere inat,
Daha bir vuruyor yüreğime,
Hissediyorum bak.
Soğukla soluk soluğa
Yanyanayız işte şimdi oldu
Bunca zamandır kimse bana varlığımı hissettirmedi,
Üşüdüğüm kadar.
Dışardayım.
Onca hengameden artakalan,
Koca bir çöplük meydan.
Sabah oluyor içimde,
Ben uyanıyorum
Diyorum ki tüm boş sloganlara
Ben doğarken sabaha
Sessiz faydasız bir eylemsizlik bırakarak ardında,
Siz yok oluyorsunuz, ben doğuyorum yeniden hayata.
(Ocak 2010)