7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
888
Okunma

haftasonu olurdu
yıkanır - taranırdım
yalvara yalvara alırdım
ustamdan arabayı
yıkama -yağlama da bir güzel parlatırdım
sana doğru yol alırdım
haftalığım cebimde
yüreğim elimde
yolda gelirken;
’Yük Ve Eşya Taşınır’ yazılı levhayı çıkarır
yan koltuğun altına saklardım
her nedense biraz utanırdım
ne günlerdi o günler
çırpına çırpına yaşardık
ayaklarından bağlı güvercinlerdik
kapınızın önünde
kornaya basardım
tam üç kere
öyle anlaşmıştık seninle
sarı badanalı evinizin birinci katındaki
mutfak camından sarkınırdın
ıslak olurdu saçların
mahcup bir el sallardın
bilirdim ki daha hazırlanmamıştın
bir sigara yakar ve rüyalara dalardım
gelmeni beklerdim
zaten ben seni hep bekledim
beklerdim tabii
çok inan çok büyüktü bu sevgi
sana öylesine değil
ölesiye aşıktım
ne günlerdi o günler
koştura koştura yaşıyorduk
sanki bir aşk filmi çeviriyorduk
bir tek duvarlarda afişlerimiz eksikti
çok sabahlar işe gittim
uyumadan
çok azar işittim
ustamdan
malı yanlış adrese verirdim
seni düşünmekten
elden ayaktan
yemeden içmeden düşerdim
çok zamanlar
hayata fena küserdim
ne günlerdi o günler
yüreğimiz bir deniz gibi
kabarır kabarır taşardı
fırtınadan sonrasını kim takardı?
izin alırdım annenden
namuslu kadındı
çok korkardı adının lekelenmesinden
başımı yerdi tembihten
elele bile tutuşamazdık yolda yürürken
dondurmacıda dizini okşardım
masanın altından gizliden
ateş dökülürdü yanaklarından
hiç baştan çıkmadan
annenin söylediği saatten önce dönerdik
başımız dik olurdu
yüreğimiz eğik
vedalaştığımızda gülerdik
işte biz birbirimizi böyle sevdik
ne günlerdi o günler
çırpına çırpına yaşardık
ayaklarından bağlı güvercinlerdik
herşeyi anlatıyor
bir küçük levha
’Yük Ve Eşya Taşınır’
bu satırlarda bir yaşam saklıdır
şimdi yüreğimin kapısında asılı bir anıdır
ne günlerdi o günler