3 Yıl önce,karanlık bir namlu
Doğrulmuştu, aydınlığın sırtına.
Devrilmişti bir dağ gibi
Olduğu yere .
Katil yüzüne bile bakamamıştı
Korkuyla, acaba doğru hedefmiydi diye
Oysa vurulan öyle mahsum
Kalmıştı ki,
Gazetelerle örtülmüştü cesedi
Delinmiş tabanlarını bırakarak açıkta.

Ruhunun derinliklerin de
Neden? diye bir soru takılmıştı
Son bakışını fırlatarak insanlara,
Öylece yummuştu gözlerini
Ölümsüzleştirerek adını sonsuzluğa.

Bu kaçıncı ölüm
Artık gazeteler de örtmeye yetmiyor
İşlediğimiz günahları...

Dün, Uğur Mumcu,Musa Anter,Ahmet Taner Kışlalı,
Doğan Öz,ler... v.s daha niceleri
Ve en son Hrant Dink
Kimisi düşünceleri için vuruldu
Kimisi karanlıkta kalan suçları aydınlığa çıkarmaya çalıştıkları için
Ve hiç birinin de
Failleri hiç bir zaman aydınlığa çıkarılmadı...

Cellatlar beş yıldızlı otellerde
Döktüğü kanın keyfini sürerken
Şairler yazarlar haklarında açılan hangi davaya yetişecelerini
Bilmeden, adliye binalarında ömür tüketiyorlar
Onları hedef gösteren
301,in kehanetiyle....

( Sokrates, Şimdi beni ölüme mahkum etmiş olan sizlere,bir kehanette bulunup bundan sonra ne olacağını bildirmek istiyorum.ben ölür ölmez tanrı inandırsın ki,
Bana verdiğiniz den çok daha sert olan bir ceza sizleri bekliyor.Doğru yaşamadığımız için biz insanları öldürerek suçlanmaları önleyebileceğinize inanıyorsunuz.Yanlış hüküm veriyorsunuz demektir .
Çünkü bu tarz bir temizlenme gerçekleşmesi tamamen imkansız bir temizlenmedir.Daha güzel ve kolay olanı,başkalarını rahatsız etmeyen ve mümkün olduğu kadar iyi olacak şekilde kendini yükselten temizlenmedir.
Yani başkalarının görüş ve inançlarına saygılı davranmak farklılıklarını hoş görmek gerek .Bir insanı bu şekil yok edemezsiniz,
Yalnızca bu ölüm kararıyla bizim gibi düşünenleri ölümsüz kılarsınız)...