13
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1567
Okunma

Meydan okuyan göçebe bir ruh var
Bedenin kavşağında
Ya hayatla göğüs göğüse ya
En dibine…
Bir akasya gölgesi var aklımın geçmişin de
Bir cezve…
Bir de kahve kokusu
Sarı saçları alnına dökülmüş bukle bukle
Ve dizlerinin
Dokunduğu
Yer minderine mıhlanmış renkleri çocuk düşlerimin…
Bir bir kaybolan zaman defterinin yaprakları
İçine sardığım
Kızamık şekeri kokulu tarçınlı kalbim
Kömür karası gözlerde kalan
Gönül yarası…
Alevler rüyaları mı çizerdi duvarlarda
Kan kırmızı sloganlar
Kimindi
Şimdi hangi yolun son çıkmazında asılı kaldı
Vaatler
Nereye geleceği gömdük
Kime heba edildik
Nerde
Düştü umutların kalesi
Hangi darağacına vuruldu tekme
Ki Hep birden öldük...
Ödünç alınmış yarınlara bedelsiz verilen soluklar
Toplanmış hüzünler
Topuk darbelerinde ezilmiş
Kitaplara kapak yangınlara sebep donuk gülüşler…
Geçmişe kazınmış
Deniz kokulu dövmesi acılardan yarınlar....
Kaçak bulut gibi saklanmalı zirvesine dağların
Dünlerde kalanları
Beklerken..
Rüzgar da kokusunu özlemeli
Eski bir aşkın
Yağmayı beklerken gözlerden her bin pişmanlık
İçine efkarlı bir türküden nağmeler katmalı...
"Geçmişim geleceğim sendin yüreğim
Şimdi ben yokluguna asi bir köleyim...."
YILDIZ
5.0
100% (3)