Yolum düştü sordum nerde kapısı
Labirent yollarda yürür adalet
Dengede olurmuş sandım tartısı
Kaldıracın dostu olmuş adalet

Halimi arz ettim kulak tıkadı
İki kelam ile beynim yıkadı
Ardından yüzüme vurdu tokadı
Defterime ceza yazdı adalet

Doğru dürüst adil değil yasası
Yanlışlık üstüne çokmuş vakası
Bir araya gelmedi gelmez yakası
Düğmesiz gömlekten giymiş adalet

Yıllarca aradım nerdesin nerde
Derman olmaz mısın onulmaz derde
Huzura ererim bulduğum yerde
Sarhoş masalarda coşar adalet

Caddeye göndermiş nefreti kini
Yolsuzluk sırtından beslenmiş bini
Kararı verenler beğenmez dini
Besmelesiz yaşar kaşar adalet

Mahareti yoktur yaban ustası
Şikeyi yalanı taşır postası
Davanın bağrına batar sustası
Güdümlü mermiyle vurur adalet

Kangren bacakta beğenmez yara
İster ki vücudun dönüşsün mora
Perişan haline kim kafa yora
Sağlıksız ortamda yaşar adalet

Bekledim gelmedin uzunca yıllar
Yüzümde ağardı karayken kıllar
Üzüldü incindi davacı kullar
Rakipsiz pistlerde koşar adalet

Elbet bir gün olur yakanı tutan
Derler ki davete gelmedin utan
Seninde dolacak bir zaman kotan
Sekerek yürürsün topal adalet

Çukutlu Fevzi’yi kalkın susturun
Haksızsa sırtına vurun kusturun
Kurbanı olurum adil düsturun
Adalet diyerek ölsün adalet