1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1056
Okunma
ve ah yalınç umarlık ah sen ki ömrümün
sevinç kuşları ah sen ki leylaklar
içinde gergefler işlenmiş güzellik
umut sende başlar ey güneş sende dirilir
asma perdeler çekme güne ki sen
ey içimdeki salt düşsel yalnızlık
ve valsi akar geceden denizleştirdiğin
bu kentin üzerinde martılar ellerini bekler
öykündüğüm sessizliklerle gece yırtarken öfkemi
ben sen gibi yürüyemedim yağmurun asfaltı deldiği koylarda
"tarihsel mutluluklar da vardır"
tek avuntum sensin ki bu şehir sesinde metafor
ey içimde sevdiğim tiz ses gitme
ve yıldızlar kayıp düşüp takılırken saçlarına
sen avuçlarına sığdırmaya çalışırken onları
hüsnüyusuf diye koklarken düşlerine kattığın
varlıklarını kutsal saydığın ki onları ey
yüreğindeki çocukluk bahçeni gözler dururdu onlar
gözler dururdum ben gözler dururum...
ve ellerin,ellerin büyütürken yıldızları
eksikliklerimizin farkına varamadığımız
sevgi karın doyuruyordu da ey
benim kelimelerim senin ellerindi
uzak tuttukça senden onlar sendeydi
ellerin büyütürken yıldızları ben,sen...
ve bulutlu ama yağmursuz gökyüzü kadar
nehirler sende birikirdi ki ey sen deniz
yeşiller içinde olmayı ne kadar sevmişlerdi.
yaşamın frengi tadında olagelmiş yalınçlığı
gergefler yine sende bitirlir ey
gel de,gel de al için içimin aynası
gel de al sana olan sensiz olamayan maviliğimi
ve hani gittikçe,gittikçe uzlaşmaz olan karanlık
sular akıp gider,akıp giderken hani o aklık
ve onlar ki iyiydiler,güzeldiler..
sevda dedikleri gökyüzü gibi bir şeydi
"aşık olmayan adamdan bi halt olmaz"
dediydiler de duy ey ,duy sesleri içindeki beni
Umut ve Yaşam