2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1324
Okunma
Akşam olmak üzere
Hava soğuk değil,paltom yok üstümde
Bir tepedeyiz.
Oturuyoruz toprağın üzerine
Altımızda deniz var ve o lanet olası kuşlar
En yüksekteyiz.
Kibirden arınmış,sessiz ve hafif mutlu
Beynimizin içinde
Tepemizdeki sineklere lanet okuyan şiirler var.
Kalbimiz gitarın telleri gibi
Güneşin tatlı rengini görürken
Sakince izliyoruz,bekliyoruz
Güneşin rengini.
Bana savaşı soruyor,dünya yı soruyor küçük kız
Göremediği şeyleri soruyor tek tek.
Cevap vermiyorum,veremiyorum.
Sordukça cevap bekliyor ama,
Sadece biranın boğazımdan inerken oluşturduğu yuvarlağı görüyor.
Gözlerini dikmiş güneşe bakıyor.
Güneşin rengi değişiyor,kırmızı oluyor
Ve bunu da soruyor.
Cevap yok.
Güneş batıyor,yarısı yok oluyor.
Küçük kız ağlamaya başlıyor.
Ağlıyor ve toprağa vuruyor.
Güneşin gitmesine sinirli,belli
O anda cevap veriyorum.
Güneşin batması seni üzmesin
Çünkü,o kocaman gezegen bile
Sen,ben ve diğer insanların bakışlarına maruz kalmaya dayanamaz.
Her güneş battığında ağlarsan eğer,
Bir gün güneş gelmekten vazgeçer bakışlarının ucuna.
Sen bakarken güneşin kızarması da bu yüzden.
Dayanamıyor artık.
Dayanamıyor her gün bu tepeden doğup,bu tepeden batmaya
Dayanamıyor ona olağanüstü duygularla bakan gözlere
Dayanamıyor,çünkü o ölüyor.
Gözlerinin yaşını sildi.
Biliyordu artık,
Güneş ölüyordu.
Akşam oluyor dedi
Gidelim baba,annem merak eder.
Peki kızım dedim ve kızımla evimize gittik.
Bilmiyordu bir gün kendisinin de,
O güneş gibi,
Benden,ellerimden,evimden kayıp gideceğini.
Tüm babalar ve evlatları için adanmıştır...
5.0
100% (2)