4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1746
Okunma

Tek tek yürüyor adamlar kaldırımları
Yazılar savruluyor
Rüzgarın saçlarına takılmış kelimeler
Yüzün savruluyor
Yabancı yüzlerin
Suskunluğunda
Tek tek adımlıyorlar kaldırımları
Yapraklarını dökmüş beyaz güllerde
Bin hüzün devşiriyor
Gülistan bu baharda
İstanbul bu
Yorgun yüzlü bahar
Ve aşkın anısı var
Beyaz yapraklarını dökmüş güllerde..
Hırçın bir denizdir Marmara
Anakaraya çarpar
Dalgalar
Vapur
Dalgaları yararak gezer
Karşı kıyılara
Hırçındır, denizdir Marmara
İplerini mi koparmış uçurtmalar
Özgürlük İstanbul’un gözlerine akar
Yağmur ertesi düşlere
Sokulmuş kedi yavruları
Annelerini arar
İplerini koparmış uçurtmalar…
Gülümseyen bir yanı var bu şehrin
Üsküdar mı?Sarıyer mi?Beykoz?
Karaköy’ün yüksek kaldırımları?
Gülümseyen bir yanı var mı bu şehrin?
Hep böyle tarumar mı kalmalı
Bir zamanlar şehirleri çeviren surlar?
Yıkık Üsküdar köşkleri
Virane konaklar
Cumbalı evler
Ve insanların yürekleri
Hep böyle tarumar?
Minibüsler duraklarda davetkar
Şuh kahkahalarla motorlar
Bir o yana bir bu yana
Dalgalanır insanlar
Minibüsler davetkar..
Erguvan bir mevsim midir çağlar?
Pembe pembe gülümser bahçeler
İstanbul ,sorsalar pembedir renklerden
Erguvan bir mevsimdir ,çağlar..
Yanık yüzlü pabuçsuz çocuklar
Bu kentin çocukları
Köy türküleri bilirler
Her birinin dillerinde şiveler
Görmemiştir başka kentleri
Hiçbiri
Yanık yüzleriyle sahipsiz çocuklar…
İstanbul
İçimden geçen şehir
İçime göçen şehir
İçim dışım sensin
Şehrin kapıları bir bir
Yalnızlığa mühürlenir
İstanbul
İçimden akan nehir…
5.0
100% (4)