39
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
3538
Okunma

İçimden hayata kaçan bir şeyler var
Benden öte bir düş bu hayra yorduğum
Şakaklarımdaki zonklama
Dişlerimdeki sızı
Geceme durmuş yine aynı çoban yıldızı
Güleç bir zaman şimdi anımsadığım
Kirpiğime düşürmeden sislenmiş karaları
Akıtmadan yüreğime maskaraları
Açılıyor naftalinli sandığım
Hal aykırı
Hikâyeler uçarı
Kendi öykümüzü doldurduk ceplerimize
“üşümek” ezberimize düşmüş bir kere
Kime ne / kimlere ne
Nasılsa biz toplarız dağılan yakamızı
Ölümün kokusuna gelmişken aygın baygın
Ölüm bile çaresiz
Dönmüş sırtını bize
Dargın
Uzuyorken duvarlar nasıl kalınır komşu
Duvarları ören de aynı tanrı çocuğu
Kırdık
Kırıldık
O’nun adıyla aşka sığındık
Say ki kandırdık O’nu
Yanıldık
Çıkar artık içinden samandan korkuluğu
Güleç zaman düşmüştü az önce şiirime
Bir kıyamet ışığı vurmuştu gözlerime
Gide gide yol olduk
Her gidene han olduk
Yorduk
Yorulduk
Tuhaf bir yolculuktan bu kaldı ellimizde
Çağla yeşillerine duruyorken gökyüzü
Açmadık
Açamadık içimizdeki kör gözü
Öfkeyle adam olduk
Sinmeyle kadın kaldık
y/andık
y/aktık
Olamadık hiçbir hikâyenin önsözü
Aksakallı adamlar süsledi rüyaları
Dedim ya “hayra yordum” bu içsel çıkarları
En karanlık yanıyla kapanırken hesaplar
Nerde güneş
Nerde ay
Nerde çoban yıldızı
Beni sorma
Ben düşünün al kızı...
sevgi kaya
"bulutların arasından bir gülücük gönder bana
gamzemde üşüyen zamanların inadına..."