Çekemedim Akça gızın göçünü
Yol ver bana çubuk beli geçeyim
Oturup Işıklar da Özsüte
Sıcacık bir neskafe içeyim
Karaoğlan Parkından
Seyredeyim denizi
Sallanayım çocuklarla
Atlı karıncalarda ...
Ve bir türkü tutturayım
İçimden sessizce ....
Antalya nın mor üzümü
Severler boyu uzunu
İmamın güççük gızını
Sarsam ne zaman ne zaman
Öyle bir geçer ki zaman ,
Daha Lara ya varmadan
İnersin Konyaltına ...
Doyamadan denizine maviye
Atla bir martının kanadına
Götürür seni Düden Şelalesine
Kaybolursun çağlarken
Suyun köpüklerinde ..
Güneş batmak üzere ..
Zor atarsın kendini
Beş yıldızlı otellere ...
Uyurken bu rüya şehrinde
Bekliyor seni daha,
Kemer , Manavgat , Side ...
Aspendos ,Karain ,müze ...
Sonra dönüp Kepeze
Çık Mazı Dağının tepesine
Kuşbakışı el salla
Antalya ya denize ...
Çevirince başını gökyüzüne
Atatürkü ve bayrağı
Göreceksin Kepez de .
Ve birden bire ,
Bir meltem öper seni usulca...
Fısıldar kulağına sevdayı
Sevmek zamanı diye .
Bir başka güzeldir burda
Akdeniz akşamları ...
Anlatılmaz yaşanır
Antalya da yaz aşkı ....

MELAHAT ÇETİNKAYA