1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
7515
Okunma

Bugün seni aradım İstanbul’da:
Herkes gibi birisini bekliyor edasıyla
Kadıköy İskelesinde,
Seni bekledim saatlerce;
Her vapurda ayrı bir heyecan,
Ayrı bir hayal kırıklığı
...
Sen yoksun.
Vapura bindim.
Ilık bir rüzgar esiyor,
Boğazım karıncalanıyor şiddetinden,
Hasta mı oluyorum ne?
Rüzgarın suçu yok aslında,
Vapur gidiyor rüzgara inat,
Ters yönde.
Beşiktaş’a gidiyorum diye bindim
Karaköy vapuruna.
Gülme!
Yanlışlıkla binmedim tabi ki.
Sadece güneş batıyor Sultanahmet’ten,
Bilirsin;
Beşiktaş vapuru kız kulesine
Karaköy vapuru ise güneşe yakın geçer
Bu saatlerde.
Ben de güneşi tercih ettim sadece
Hem martılarda geldi peşinden vapurun
Akşam yemeği umarak
Hakları değil mi bir parça simit?
Kolay mı böyle her gün
İnsanlara şiir yazdırmak?
Taksim’e de gittim tabi,
Tüm pasajları da gezdim sayende.
Bir barda
Halime güldü
“Kola” dolu “bira” bardağı
Alışık değildi her halde kolanın rengine.
Sanki ben çok hayranım onun şekline
Ama aptal bardağın da dediği gibi;
Sen oralarda da yoktun…
Bitmedi semtler fakat gün ve ben bittik.
Ne kadar da büyüdü İstanbul
Kıllık olsun diye.
Tamam anladık sen yoksun!
Ama ne haber;
Artık bir şiirim daha var!