91
Yorum
4
Beğeni
4,9
Puan
9171
Okunma

*Yüzünü görmeyen gözlerime bak
Gözlerim matemlerde sözlerim suskun
Ellerini tutmayan ellerime bak
Parmaklarım sürgünde hislerim suskun . . .
Azıcık aklım vardi o da tükendi
Seni görmeyen gönül sana gücendi
Oysa gelirsin diye nasıl süslendi
Üstümde elbisemle yüreğim suskun . . .
Canımın şah damarı yara içinde
Seni bekleyen gönül umut pesinde
Tükenen aciz beden ölüm göçünde
Can suskun . . . canan suskun . . . Azrail suskun .
.............................
NERDESİN DİYE SORMA,BEN BENDE DEĞİLİM
BEN SEN OLDUM,BİLKİ ÖZGE SENDE EBEDİ MİSAFİR
"AŞK YÜREKTE ZİYANMIŞ" BİLEREK
MEVLADAN HER NEFES SABIR DİLEYEREK
BİR KİBRİT ÇÖPÜ GİBİ KIVRILINCA YÜREK
ANLADIMKİ SUSMAK GEREK....
VUSLAT ŞAFAĞINA KADAR SUSMAYA MAHKUM BU YÜREK...
yüreğim sadece senindir
gel yarim kal gülüm
cana canan
ciğerime nefesim ol dedin,
geldim
cennet toprağı gibi sevdim
bir canım vardı, aldın
yan dedin, yandım.
şimdi sus mu diyorsun
tamam sustum
ama ya yüreğim
�o� da susar mı?
susup da neyi inkar etsin
her nefes dua oluşunu mu?
bir yarımsın, bir yanımsın
"Allah’ın ödülüsün meleğim" deyişini
ezelden kıyılmış gönül nikahımız deyip
Mevla’nın, meleklerin huzurunda ettiğin
yeminlerini mi?
yağmur yağmur gözlerime doluşunu mu?
onu nasıl susturayım
nasıl avutayım!
de bana;
bir çaresi, bir yolu varsa anlat
ALLAH AŞKINA söyle!!!...
ne istersin yüreğimden
dua gibi sevmek miydi günahım?
sen beni sırtımdan vurdun?
kurşuni bakışlarında hep ölümü arzuladın
işte, �boynum bir gül dalı� ; böl ikiye
cellâdım olmaksa muradın�
söyle:
yoksa ölümden öteye yol mu buldun!
"sus" dedin,
işte sustum!
ah be zalim yar!
dilim, susar belki!...
ya nefesim, yüreğim, dualarım?
peki ya kalemim,
kalemim susar mı?
sen de biliyorsun ki
ben sussam da, haykıracak rüzgar!
dalga dalga şiirim çarpacak kulaklarına...
her çekik gözlüde, beni bulacaksın!
yağan yağmur, beni anlatacak sana
ben sussam da susar mı türküler?
aramızdaki tek suskun nota; ölüm!...
artık anlasana!�
sen �sus� diyorsun!
bu yürek, seni dinler mi hiç
sözün geçer mi ona da?
bir köşeye çekilip susar mı?
ateşin bile bir dili vardır
ayrılığın, hatta ölümün!
söyle;
yüreğimin dili susar mı?
sustum işte!..
bir taştan öğrenip de dilsiz olmayı
çölün ortasındaki bir kum tanesi kadar suskunum
asılı dursun bir ömür
gecenin suskun avazlarında sesim!
susmak bir yazgı ise eğer;
sustum!
bir dervişin ayak izinde
sırra mahkûm edilen sözcükler gibi
suskunum!
sonra
bir ağırlık çöktü geceye
sustu bütün türküler
kesildi bağlamaların sesi
üşüyen ellerimde titreşen
yalnızlığın donuk bestesi gibi
sustum işte!...
tamam sustum bak!
inan sustum
sanma ki seni unutur bu suskunluğum
çığlıklar atmakta artık sükutum!
bilesin;
sevdam, yüreğim, kalemim
susmayacak sana dualarım!
ve senin de vicdanın!
unutma!!!!.....
"SUS" tum artık
tüm O’ lanlara
sende
"SUS�/MA O’ nlara
KAL/BİM!!!!....
Çorak umutlarla, yel estirdim Yusufça güzelliğinin surlarına
Her gölgenin çizgisini kırdım, ruhuma seni yerleştirdim
Bendeki aşkını tanımayan inkarının şahidi
Mevlana’nın Şems�ine değen güneştir�.
( sabır çiçeği)
...........................................
*Ne kadar engel varsa, kaldırdım.
Şimdi, içimde, sen varsın.
Engelsiz.
Aşkıma inanmamanın , inkarının şahidi
O dur ki:
mevlana şems-i tebrizi için şöyle der:
"beden bakımından ondan uzağız amma;
cansız bedensiz ikimiz de bir nuruz;
ister o’nu gör, ister beni...
ey arayan kişi! ben o’yum, o da ben".............babidim
5.0
96% (44)
3.0
2% (1)
2.0
2% (1)