0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1875
Okunma
Yağmuru izliyorum, cam arkasından
Şıpırtısında çocukluğuma giderken
Her damlası başka anlar yaşatıyor
Bedenim gurbette, bir cam arkasında
Ruhum Şebinkarahisar Kalesi’nde
Mantar toplamaya gidiyoruz
Yağmur ve sis arasında
Önde Osman ağabey, arkasında ben
Sağanak bastırdı bir kovuk arıyoruz
Duldasına sığınacak..
Osman ağabeyin iri adımlarına yetişmek için
Sıklaştırıyorum küçük adımlarımı
Yüreğimde çocuksu bir korku…
Yağmuru izliyorum,cam arkasında..
Şıpırtısında çocukluğuma giderken
Rahmetli Necati ağabey geliyor
Bayırda,
İnek otlatırken, bastıran yağmurdan
Korunmak için tezek çuvallarını
Külah yapıp başımıza aldığımız anlara
Götürüyor beni camın arkasında bırakıp bedenimi
Yağmuru izliyorum, cam arkasından
Bir on kasım gününe sürüklüyor
Cadde kenarından akan yağmur suları
Milletimin gözü yaşlı
Mustafa kemal’in acısına, ağlamakta
Sanki gökyüzü de katılmakta bu acıya
Ağlamakta sağanak sağanak Ata’ya
Yağmuru izliyorum, cam arkasından
Ağlıyor gökyüzü, Türk’ün talihsizliğine
Eşlik edercesine şehitlerin üzüntüsüne
Parçalarken gaflet damlaları yurdumu
Bedenim cam arkasında, ruhum şehitliklerde
Gözyaşı dökmekte, aymazlığa,
Yağmura karışırken gözyaşlarım
Acı umutsuzluğa, dalıyor bakışlarım
Ruhsuzluğa acıyarak bakarak yağmuru izliyorum
Geleceğin korkarak ülkemin…
Yağmuru izliyorum, cam arkasından
Ağlıyor yurdumun gökleri,
Meydanlara yığılan hain sevinçlere,
Irmakları ağlıyor, gaflet çığlıklarına
Yüreğimde bir umut
Geçecek karanlık bulutlar, yıkılmayacak yurtlar.