Geniştir yüreğin..hem de öyle kocamandır ki çoğunu alırsın içeriye...
Koşulsuz, kayıtsız, ön izleme yapmadan kabul edersin hem de
Damla damla akıtmaz
Sonuna kadar açarsın menfaatsizliğini
Yardım et demeden çalarsın telefonunu
ve "gel,ihtiyacım var sana " demeden koşarsın yollarına
hiç kaybolmazsın ki zaten
Her zaman vardır ayak izlerin biryerlerde...!
Görünür yapmışsındır içini...
Beyazına siyah eklemeden verirsin...kime ne kadarı sığarsa kalbinden!
Mutluluklarınla yaşarken,
Aslında bir kere bile düşünmemişsindir kendini...
Sen koşulsuzdur
ve birgün ve bir an belirir takviminde
Geriye bakarsın ki,
Koşup gittiklerin aslında hiç girmemişler yüreğine
İhtiyacı olduklarında aramışlar
ve yalnız kaldıklarında çokça!
Senin gücünden fayda
yüreğinden sevgi dilenmişler....
Sense sevildiğini, arandığını zannetmissin...!
Acı gerçek, gerçeğin acıtır olmuş....
"Can, canım" diye sarıldıkların,
başka cananlara sarılmaya koşmuş, senin en çokta ihtiyacın varken!
Umursanmamışlığına kızıyorsan
kızma sakın kimseye!
Sen değilmiş herkes ve olmayacak!
Değerini bilip acıtmak istemiyorsan yüreğini
Başkalarına sarıldığın gibi sar, yanında olduğun gibi ol kendinin!
Eski topraklarda uyuyor büyük sevdalar....
Gözlerini kapatıp helalleşmiş çoktan eski, kopmayacak dostluklar!
Sevmen gerekiyorsan illa,
Kendini sev ve seni seveni...
Seni sevene de çok güvenme!....
O da birgün kendini sevmeyi öğrenecektir.....
Toğrağı sev, açan çiçeği, gökteki kuşa aç kalbini...
Sokakta gözlerine riyasız bakan köpeği, kediyi sev...
Yaprağı okşa, yalancı bir kalp taşıyan yarin saçı
gün gelipte acı dolu bir hatıra kalacaksa...
ve konuş denizden kıyıya vuran dalgalarla...
onlar çok daha iyi anlayacaklardır seni
yüzüne vurmazlar kıyıya vurdukları gibi bir gün cümlelerini...