Ne Bülbül’üm ne Bülbül; banadır benim sesim Kimi kandırmış isem diyecek; “Bu ne Film!” Hak! diye, hukuk! diye dara düşen kafesim Malım yitik, mülküm hiç, emdiğim süt kefilim
Kimse kefil olamaz hiç kimseye mânâda Hem anadan yana da, hem babadan yana da.. Nedir bu bahtsız zulmet, iki de bir bana da Feyz aylarında uğrar, onun için sefilim
Hani şaşaa ile doğan nazlı bebektin Bir bebek haşmetiyle başa yükselecektin Bu alçalışın niye? Alçaksın.. Kime çektin? Ey öfkede hınzırım, kinde efil efilim..
Bir hizaya sokarken çift yaka bir boyunu Bir yakanın düşmesi düzenbazın oyunu Dost! Dost! diye gönüller çalan Yılan soyunu Sokmuyor.. sokamıyor, zehir zemberek dilim
Ahmak desek hangisi yaptıran mı, yapan mı? Elinden lokmasını kaptıran mı, kapan mı? İki başa bir akıl olsam mı, olmasam mı? Olsam insan değilim.. olsam insan değilim..
Kâinattaki her şey Allah’ın hükmündedir Olmak, ya da olmamak yıl değil bir gündedir Gördünüz mü? Oldu mu? İsbat değilse nedir? Su yaksa, ateş boğsa deliye döner ilim
Ev değil av düşünür Çakal, Kurt, Aslan, Tilki Yavrular öksüz kalmış umurunda değil ki Bu da bir vahşet, bu da.. –ne sonudur ne ilki- Şimdi bütün Âlem’de bir can bir cana kilim
En akıllı yaratık bildiğimiz insanlar Bir çeşit toprak gibi; birkaç renk, birkaç damar Kimi mevsimlik Hıyar, kimi asırlık Çınar Biri ne kadar boşsa, biri o kadar ilim
Hatırına kâinat yaratılan sen.. Odun! -Yazık!- Besmele’sizce caz faslından okudun Bu nefis.. sendeki kir terbiye et, özde yun Bitsin kıyım, kin/kavga.. bitsin zulme eğilim..
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ayağa kalkar Sakarya, birleşir de çelik kollar Girer hizasına yollar, yuva olur yeşil dallar
Bitmedi umudum, bitmez; mor ufuklar benim daha Sen de yitirme umudu, az kaldı güzel sabaha
Susma bülbül, susma bülbül! Avâzın gökleri sarsın Kara, soğuk gecedeyiz; ben ağlarım, sen susarsın…
Mustafa Ceylan
Evet; Bekir YALÇINKAYA üstada, öncelikle şahsıma ithaf ettiği bu şiirden ötürü teşekkür ediyorum. Seneler öncesinden bir fotoğrafımızı bulup yayınlaması ile de bizim zaman şeridini geriye sarmamıza vesile olduğu için sağolsun diyorum. Bir masa da fotoğrafımızı çeken objektifin, Sincan sokaklarında köy-kasaba statü ve görünümünden, 10 bin nüfustan 100.000 nüfusa getirip modern, çağdaş bir kent yapmak için gecesini gündüzüne katarak, sabah ezanı vaktinde dozerin başında, grayder yokuşunda memleket sevdasıyla çalışmamızın fotoğrafını çekmesini de arzulardım.
Adıma ithaf edilen şiirin hareket noktasının şahsımıza ait AKİF'İN BÜLBÜLÜNE-1 başlıklı şiirimiz olduğunu gördük ve okuyucu, mezkur hareket naoktasını da okuya diye, sahifenize, şiirinizin altına eklemem gerektiği kanaatiyle, ekledik de...
Onur BİLGE kardeşim de sormuş, ona üstadın verdiği cevap da ortada, yukarıdaki şiiri üslup ve söylem olarak üstüme hiç alınmadım. Çünkü, "vefasızlık" gibi bir özelliğimin asla bulunmadığı düşüncesindeyim ve sanırım tam 44 yıldır Türk ŞİİR DÜNYASI'nda yazdıklarıyla, yaşantısıyla, arkadaşlık ve dostluğu, kavga ve hareketiyle kendimize ait derin bir çizgiyi çize çize gelmiş birisi olarak dost da düşman da bize dair özellikleri yüzlerce şiir-makalelerle izah etmişlerdir, istanbul vefaspor'da oynayanların bunu görmesi de olası değildir tabii ki...
Üstad'ın HECE'nin billur pınarından damıtarak dokuduğu şiir, şiir olarak güzeldi.
"Kâinattaki her şey Allah’ın hükmündedir Olmak, ya da olmamak yıl değil bir gündedir Gördünüz mü? Oldu mu? İsbat değilse nedir? Su yaksa, ateş boğsa deliye döner ilim" diyen kaleminin susmaması dileğimle, teşekkürlerimi, selam ve saygılarımı gönderiyorum...
MustafaCeylan tarafından 11/13/2009 1:01:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
MustafaCeylan tarafından 11/13/2009 1:04:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
MustafaCeylan tarafından 11/13/2009 1:06:07 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ben şiirden anlayan ve şairin şairliğini tanıyan diye buna derim.. Sevgili dostum, bu kadar güzel ve uzun ifadeler ile ortaya koyduğunuz güzelliklerde gezinmenin mutluluğuyla size selam ve dualarımı gönderiyorum..
Ben şiirden anlayan ve şairin şairliğini tanıyan diye buna derim.. Sevgili dostum, bu kadar güzel ve uzun ifadeler ile ortaya koyduğunuz güzelliklerde gezinmenin mutluluğuyla size selam ve dualarımı gönderiyorum..
Ceylan ile ilgisiz bir şiirdi.. Bizimkisi 10 yıllık bir inkitadan sonra yakaladığımız aşinanın vefasızlığını harekete geçirmekti.. Nitekim öyle de oldu.. Ve yine bizimkisi ekseriyetle her şeyi pek de düzgün gitmeyen bir âlemde meseleleri tersinden alma sanatıydı.. Selam ve dualarla kardeşim.
Ceylan ile ilgisiz bir şiirdi.. Bizimkisi 10 yıllık bir inkitadan sonra yakaladığımız aşinanın vefasızlığını harekete geçirmekti.. Nitekim öyle de oldu.. Ve yine bizimkisi ekseriyetle her şeyi pek de düzgün gitmeyen bir âlemde meseleleri tersinden alma sanatıydı.. Selam ve dualarla kardeşim.
Özünde haykırış ve yanlışa isyânı okudum... İçimde yankılanan ses, şimşek çakışından sonra gelen ve yeri- göğü inleten yoğunlukta idi. Gökyüzü bir karardı- bir karardı ki; kusurlular, sine- sine ve âcîlen kaybolup gittiler! Şair, yine haykırıyordu; korkusuzca... Tek çârem; yalnız değilsiniz... ben de varım Sizinle demek oldu; derdi veren Allah, çâreyi de verdi. Bir gecenin sabâhında ve kirden, zerre bırakmadan.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.