5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
871
Okunma
Kimi vardır diliyle yakar yıkar dünyayı
Eyleme geldiğinde kuyruğunu kıstırır
Kimisi ülkü için kabul etmez sarayı
Hatta o ülkü için kendisini astırır
Yiğitlik dilde diyen bülbüle nam saldırır
Eşeklerin omzunu madalyayla doldurur
Onlar menfaat için belki bu gün güldürür
Yarın işi bitince sana kanlar kusturur
Anlatır falan yerde atladığı arşını
Sorarsan tek o bilir yiğitliğin marşını
Amma bir gün görünce hazır duran kurşunu
O an susmakla kalmaz dilini de kestirir
Onlar Lama’ya benzer gülümserken tükürür
Mutfak mikseri gibi köpürtür de köpürtür
Ele verir talkımı kendi salkım götürür
Rahmet olup yağamaz rüzgâr gibi estirir
Anlatmakla bitmez ki böylesinin huyları
Neler çekti onlardan Atatürk’ün toyları
Ne çare hale bak ki kurumadı soyları
Bunlar bizle kalırsa ülkümüzü susturur
Adamlık dilde değil duruşunda olmalı
Astı olsun üst olsun ondan feyiz almalı
Verdiği söz ölmekse tereddütsüz ölmeli
Ancak böyle olanlar düşmanını pusturur
İhsan’ım yazdı amma kendisi hâsıl mı ki
Bunu kendisi bilmez sorar ya asıl mı ki
Yüreği mi ortada görünen usul mü ki
Zaman denen o ayna kulu kula gösterir
İHSAN TURHAN
5.0
100% (1)