20
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2605
Okunma
Loş koridorda bir çift ayak sesi
Çıplak bilekte bir kalp dövmesi.
Kırmız rugan ve on üç ökçeydi,
Şehvetin sesi. . .
İhanet gözlerinde inceden sürme,
Bordoya çalan dudakta sefil gülümseme,
Arzuları 303 numaralı kapıyı çaldı,
Masumiyet çığlık çığlığa haykırdı. . .
Geç artık çok geç / geceye davet başladı…
İki kadeh şarapta aşkın adı yok sayıldı.
Alışıktı adam / aldanmaya razıydı bayan.
Aldanışların ilk perdesi sere serpe açıldı. . .
Askısı düşer elbisenin pembe omuzdan
Yanık tende bin çingene raks’a başladı,
Kadeh elden düşer, yüreklerde derin kesikler.
Bin kırgınlık, dizlerde inceden inler. . .
Dalgalı saçlarda yabancı ellerde
Hoyrat gecede çarşaf tende titrer.
Nafile heyhat nafile tükendi gece
Kırmızının şavkı kirli bedenlerde. . .
Şafak sökmemişti henüz,
Hüzün kadını kıskıvrak esir aldı.
Oysaki iki yaşındaydı daha kızı
Ve o bu saatlerde hep ağlardı.
Yastığa akıttı hıçkırıklarını…
Çaresizdi / bir anlık mutluluk,
Ruhunda geçmeyecek izler bıraktı.
*
Güneş adamı tokatladı,
Ceketi omzunda, ellerini yıkadı çıktı.
Kırmızı geceden tek iz;
Kadehteki kirli, muammalı ferda …
Neşe ATAY
DEVAM EDECEK…