Deden açtı, sen açsın, zaten küfeci baban!
Biz hamal taifesi, hortladı karasaban,
Ekmek nankör elinde, bakacağız yedikçe.

Evlât! Nazlı diploman yavan ekmek talimi,
Dilekçe eylediler, sana benim hâlimi!
Hep ben kahroluyorum, sen "istikbâl" dedikçe.

"Yüce Adalet Mülkün Temelidir" az sabret,
Seni temin ederim, bir kenara yaz, sabret
Şu gün; ötemeyecek dam başında saksağan.

Artık ihtiyarladı, kırk yaşında saksağan
Artık çalması da zor mazlumların malını
Sen tükürüp yüzüne, kovdukça emsalını.

Evlât! Beş kere beşin hesabı, yüz beş değil,
Böyle matematiği bırak, öğrenme kalsın
Sen özümden yarına aktardığım vebalsın.

Senindir; Saksağansız filân diyar, falan il,
Mukaddes Kur’an rehber; hesabın Hakk ölçüsü,
Adalet diyordun ya, budur mutlak ölçüsü.