uzat ellerini
güneşe hasret iklimlerden geliyorum
sağanak yağmurlarda ıslanan yüreğimi
kirpiklerinin gölgesine sereceğim

gel!
kalabalık şehirlerin puşt tuzaklarından kaçıyorum
kumsalın gizem yutmuş sakinliğinde
ay ışığı ile yakamoz parıltılarının seviştiği
lepiska yollu gecenin içinde kaybolalım

sus!
omuzlarımızdan dibe çeken olmazlarımız!
çirkef sancılarımız!
üryanlığını örten kimliğinden soyunsun
dökülsün ince kumlar üzerine
basıp geçelim mezbele yığınına
dağıtıp infiallerin yatağını
güneşe kement atalım
yüreğimiz rehber
yolumuz sevda olsun

sessiz ol
serseri gönlümün / anarşist bebeğini düşürdüm
asi yanım ihtilal yaptı / devirdim şeytanı
şimdi!
sende dinlenmeye geliyorum

konuşma!
devrik sandallar üzerinde soluklanırken
nefeslerimiz karışsın birbirine / ısınalım
balıkçı motorlarının sesi / yırtsın karanlığı
aldırma!
yasla başını sineme / dinle
duyuyor musun?
şahlandım! sana koşuyorum
karşıla

sarıl!
bak gözlerime
sessizlikle dans edelim / dola kollarını belime
bırak!
kelimeler horon tepsin / dil altımızda
sen!
çevir gözlerini
kurumuş ırmaklarıma ak! oluk oluk
umudum yeşersin / çiçek açayım sana

çekinme!
sessizliğin sesi ürkütmesin seni
yüreğimi yüreğine dayadım

dilinin kilidinde iki kelime! söyle
“seni seviyorum”
tekrarla!

ya da konuşma
dudak mühürünü çözmedim daha

Yeşim Deren