Bir yağız at ki aşk, sırtında mor dağların
Toz duman arasında,
Şaşkın mı şaşkın yönü yelesinde rüzgârın
Efkâr ötesi efkâr gizleniyor sesinde
Sancılanır da özlem çığlaşır
Biner üstüme üstüme
Bulutlar dolanır umudun ayaklarına
Ey güneş neredesin
Karanlıklar içindeyim
Şimdi ben kemik değilim et değilim
Hayra alamet değilim

Hoyrat fırtınalar bile bozmuş yeminini
Süzülür de bir martı kanadında
Çırpınır biçare yakamoz göğsünde
Peyzaj ağlar derya inler
Ey tutsak güvercin neredesin
Umutsuzluğa isyan içindeyim
Şimdi ben kemik değilim et değilim
Hayra alamet değilim

Neden siyah yediveren güllerim neden
Hicran kuyularının suyu zakkum
Neden ellerimde kanlı makas neden
Yürek otağında gönlü yaralım
Bir bak
Hasretle sevişen cinnetin dertli gözünden
Sevdam kıyamet yeri öpüşleri Uçurum
Vurur beni günah namlusundan
Ey yağız atım neredesin
Kör düşler içindeyim
Şimdi ben kemik değilim et değilim
Hayra alamet değilim

Meryem ASLAN