7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2140
Okunma

Olgunlaşan her nesne, sararıp dökülecek
Hazan mevsimi olan! Bir Eylül sabahında
Nice firavunların bileği bükülecek
Yıkanıp pak olacak, kir Eylül sabahında.
Dağlardan başlayarak beyaz olacak her şey
Tekrar dirilmek üz-re, tekrar solacak her şey
Ve toprağın koynuna, yine dolacak her şey
Artık zahir olacak, sır Eylül sabahında.
Neşe, sevinç yerini, hüzne terk eyleyecek
Hem kuzu, hem de kurtlar, ağlayıp meleyecek
Kâinatın sahibi, son sözü söyleyecek
Ansızın kesilecek, fer Eylül sabahında.
Sevenler ayrılacak, ah-u figan ederek
Önü karanlık olan, kaçar geri giderek
Ama artık nafile, hep ileri sürterek
Akar oluk gibi ter, ter Eylül sabahında.
Sarıların her tonu, süsler bağı bostanı
Her figürü hatıra, her bir figürü anı
Cümle canlı kaybeder, hevesi heyecanı
Artık önüne bakar, ser Eylül sabahında.
Devir daim kanunu, dönüyor belli müddet
Güç, kuvvet sahibinin! Buyur, isterse reddet
Onun istediği gün, sona erecek iddet
Provası yapılır, her Eylül sabahında…
Garibi-Salih Yıldız…….04.09.2009
5.0
100% (4)