Henüz sana anlatmadım
Meyvesini taşıyamayan dalları yerde ağaçlardan
Elma topladığımı,
Sabahtan akşama
Ederi otuz üç kasa.
Yorgunluğumu aldığını nasıl bilebilirsin
En büyüğü elimde
Çekili fotoğrafımı görmedikten sonra?


Ve sen
O mavi kıyafetimi her giyişte
İçimden bir çocuğun
-Yine gidelim, dediğini nerden bilebilirsin?


Oysa dinleseydin bir…


Kamyonetin arkasında
Kasayı tutarken elim biraz titremekli yorgunluktan,
Biraz da yolların taşından, gediğinden
Dizlerim çökmüş giderken;
Ağaçların, tahta çitlerin, arkların,
Genzime dolan yeşilin kokusuyla
Nasıl yolcu ettiğini,


Bir dinleyebilseydin,
Anlatsaydım sana…


Evine ulaşmanın
Bir sedir olduğunu;
Kuş gibi
Ve bir bebek gibi yeni doğmuş
Huzura bıraktığımda kendimi,
Gözlerimin kapanışını bile hatırlamadığımı
Söylemedim ki daha!
Uykumda da elma topladığımı…


Anlatamadım
Dinleyemedin bir…



Bu ne ki
Çok var çok…



Bilseydim son gidişin olduğunu ben
-Dinle, derdim sana yine
-Bekle, derdim,

Desem bile belki de, sen
Yine giderdin…

Anlayamadım ki.

Dinletemedim bir…


ezgi ç.
28.08.2009