13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1018
Okunma
ey sar yeni yetme yorgunuz yine
bilmem ki nedendir
nedendir ki bu kara
zifirimi yol keser
bağlamışız yüreğimizi
her dem bir maviye
karaya çalıyor fırça karaya
yudum sadığımız bir sözün
ne garip dokunağı
hadi çek ellerini
ellerini zulamızdan
biçare olmuşuz
kulağımızı kesip
ölüme yattığımız
ölümün tadı çok acı
görmeyen göz
zoraki bir füsun
alıp geceyi
gündüze devirdiğimiz yapbozlar
her dem…
her dem salsa ile
çınlandığı batımlar
dönüp de arkasına
bakmaz ölüm
kim bilir
kaçıncı kura bu
düşüp de
önümüze de kovaladığımız
kamburu olmuş sevdalar
yontulmakla düzelmez
kalemin karasında
inlettiğimiz hayaller
acının kuraklığında
tuzlu suya dönüşmüş
kazıyoruz en ince yerinden
kazmayı vurduğumuz
acemiliğimiz
yok güller
çoktan solmuş
baharı gelmeden
dilim dilim bir kaç sözden
sil…
sil yaramaz kız
güzelliğini gözlerimizden
biz çirkin de sevdik
sevilmeyi bilmeden
.
.
.
b@r@n