8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1978
Okunma

ardımda rüzgâr yeleli atlar
yayım özgürlüğe geril , atım deli.
dere boylarında düşman pusuda.
atımı yemliyorum kamçımla
yeleleri rüzgarda bir başka güzel
nalını çakan nalbant işin ehli
demir soğutur elinde
soğuttukça demir
atlar özgür şafaklara yürür
ardımda esir halklar
ıssız vadide yabancılar,
dillimde de kınsız bıçaklar suskun
cesurum cesaret biliyorum esaretimde
büyümeye aç taylar emzirir kısraklar sabırsızca
Atımın yelesi kine bulanmış
korkusuz zamanlarda.
Çoştukca dize geliyor düşman!.
Örsünde sabır öğretiyor nalbant barışın atlılarına,
Şekil verirken kızgın demire.
Atımın yelesi güvercin kanadında sabırsız....
iyice kısraklaşıyorum şafağa
nam salıyorum uzak topraklara
keseleri güneş dolu bilgeler geçiyor tarihten
ortak dilimiz güneşçe
güneşse soruyor atlılar nerde
efsane kazıyor mağara kovuklarına
ardında lahitler bırakan atalara
bilgeler güneş sunuyor gümüş kaplarda
Özgürlük çatlağı dudaklar geneşe kanarken
atımın yelesi bir başka parlar
bir başka kısraklaşırım naralarda
sunakta gümüş kaplar kanar
atlılarsa benim peşimde
son barışın sancağı açılırken evrene
atımı yemliyorum,
halkların özgürlüğüne çatlamış dudaklarımda
Ayşegül Gökdemir
med-cezir isimli tablom
5.0
100% (4)