Her yıl biraz daha eskitir zaman aşkları da, sevdaları da.
Her yıl biraz daha eskirim.
Gün o gün değil bilirim, gün sensiz kalmalara gebe olsa da o gün değil beklenilen.
Yârim, sevdiceğim, kara gözlü nar dudaklı m.
Sensiz yine eskidi zaman.
Sevda yolcusu sevda yolunda vurulur…
Ertelenmiş aşklara düşer kara saçların,
Ertelenmiş bir cemre düşmeden kalır.
Beklenen günler değil ki gelen,
Beklenen günler adımlarımı yorar yollarda ve sevdalar vurulur ve aşk ve ben vurulurum sevdada.
Dilsiz, kör ve sağır bırakır sevdan beni.
Düşerim yollara, yollar vurulur.

Yârim narçiçeğim…
Nerden başlamalı bir sevdanın hikâyesini yaşamaya,
Ertelenmiş tüm zamanlarda vurgunum sana.
Ertelenmiş tüm sevdalarda.
Sevdalarımı bırakırım arkam sıra, güne dolanır sevdam.
Bir nefes dolanır nefesime, tenime ten dolanır.
Bir başak tarlası dalgalanır, bir sürü kalkar çığlıklar arasında, bir yel kokunu getirir.
Eğip tüm dallarımı bir nehrin akışına, öperim berrak düşlerimle seni.
Yârim, narçiçeğim zamanlar eskir, eskimeyen bir sen kalırsın bende.
Tüm zamanları vurdum artık…

Sensiz geçen tüm zamanları vurdum artık.
Yüreğimde ateşlenir bir volkanı bıraktım.
Göz kapaklarında saklanan sevdanın yolcusuyum.
Bir öfke biriktirir gibi, kızgın adımlar topluyorum yollarda.
Sensizlik tutuşturuyor günleri, tutuşuyor zaman.
Gel tut ellerimi artık…
Yoksa kayıp zamanlarda düşüp kalacak yüreğim.

Nihat Coşkun