Köprüler büyük bir gürültü ile yıkılacak,
Sarayın büyük kapısıysa gıcırdayarak kapanacak.
Bir yangındır, bir yangın,
Şehrim, ülkem, çocukluğumun geçtiği köyüm,
Kız aradaşımla ayağımı daldırdığım küçük nehir,
Kaydırağa bindiğim, oyun parkı,
İlk okulum, üzerine ismini yazdığım sıram,
Kuran okumasını öğrendiğim cami,
Babannemin bağı, annenemin evi
Ne varsa herşeyi içine alacak.

Sonra bir yağmur başlayacak,
Öyle bir yağmur ki,
Nuh (as) görse, ne bu yahu deyip şaşıp kalacak
Bir yağmur ki, günlerce haftalarca yağacak.
Belki yıllaca yağacak...

Öyle bir yağmur ki, büyük yangının ardından gelen
Sodom’uda temizleyecek Gomore’yide,
Döle bulanmış sokaklar cünüplüğünden kurtulacak,
Yusufları yutan kuyu, su ile dolacak,
Patriğin külahi, kağıt gemi,
Tüm paralar, mücevheratlar işe yaramayan oyuncak,
Parlemento, koltuk, kürsü hepsi su altında kalacak.
Miletin; yüzleri maskeli vekillerinin makyajı akacak,
Vekillerinde milletinde gerçek yüzü ortada.
Herkes çirkin, herkes canavar.
Eşler kocasından,kocalar çocuklarından tiksinecek,

Bir yağmur, bir yangın, tüm dünyayı alacak,
Ve belki ancak o zaman bu dünya
İnsanın pisliğinden arınacak.

kemal pismisoglu